Yağmurla bozulur, karla yok olur bu şehir
Vicdanına iki düğüm atılmış kandan sebil
Taze ekmek kokusu buğusunda zehir
Siren seslerinden akan ecel meselesi değil..
Kumaşı sırçalı taştan şu mozaik şehir
Kim kime baksa söylenir bu bizden değil
Katrandan çimleri var heykellere seyir
Mızraklansada mutlak fikir, şah mat değil..
Dürtüklerken yaramızı, karasını tazeler şehir
Karanlığa inen merdivenleri birbirine kefil
Genzine kadar çıkmış günahı taşımaz nehir
Ne kadar yazılsada hep yarım kalacak şiir.
İnkar edilirken yedi gök, şahit tutulan şehir
Sarılır minareden akan sese yaralı kandil
Al sarı rüzgarlarını bize eski yaralarımızı getir
Ensemize ektiği gurbet namazımızla devrilir…
Kayıt Tarihi : 17.3.2016 10:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)