Bu Sabah Yokum Şiiri - Efecan Kıymaz

Efecan Kıymaz
54

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bu Sabah Yokum

Milyar yılın yorgunluğu,
Güneş yine ağır ağır beliriyor.
Önce aydınlatıp çayırı çimeni,
Işığını ihtiyacı olana veriyor.
Sırada ben varım, bana geliyor;
Ama Işığına ihtiyacım yok artık.
Yalnız başıma aydınlıkta kalmak,
Kontrol edemediğim suratımı açığa çıkarıyor.
İnsanlara bakarken dolan gözlerim ve titreyen dudaklarım,
Hem ışıklar altında hem mutlu insanlar,
Sanırım kusacağım boşvermişlikten,
Mutlu olmayı göz ardı etmişlikten,
Her daim dertli bir sarhoşluktan,
İki yakam bir araya gelmeye yakarıyor.
Kesilen bileklerim kapanmaya yakarıyor.
Nafile, bu sabah hayatta yokum.
Güneş çayırı çimeni aştı,
İntihar edeceğim şehre geliyor.
Şarap şişem Güneş'e gard alıp ışığını siktir etti,
Bilmem ışıksızlıktan mı kansızlıktan mı,
Bedenim ağırlaştı ve yavaşça donuyor.
Yaşadım sayamam bu hayatı; ama bu kadarı da yetti.
Ben de bir Güneştim ışığım kendime yetmedi.
Karanlık taraflarım seçeneksiz anlarım,
İstemdışı bir aydınlık beni köşemden etti.
Rahatsızlığım ansızın bir hevesle bitti.
Soranlar sormasın bu sabah hayatta yokum.
Acizdim birkaç yıl Güneş kadar yordu,
Milyar yıl tepeme bindi,
Ne bir adım ileri gittim ne ışık yetti.
Son gecemde, son karanlık köşemde,
-Sarhoşluk gafil anım bilirsiniz-
Bir cesarettir ki o anda saklanmak canıma tak etti,
Işığın vurduğu her yerde saklambaç oynardım.
Bilmezmişim bırakmayı, boşuna kendimi yorardım.
Güneş gibiydi dersiniz ardımdan,
Ancak ışığı kendine bile yetmedi.
Ama bir yanım benzerdi Güneş'le,
Sayısız kez doğup battım ve sonunda bitti.







Efecan Kıymaz
Kayıt Tarihi : 2.3.2021 21:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Efecan Kıymaz