Milyarlarca partiküllerim arasından
Önümde karanlık taşlı bir yol var
Dur demiyor üzerime üzerime
Sürekli beni ilerletip duruyor...
Sanmıyorum-en son ne zaman yenildim?
Sanmıyorum-ilk ne zaman devirildim?
Bu neyin yalnızlığı?
Her sabah
Her akşam
Bana hiçbir hareketin koymayacağını da
Bilirim
Erkeksi ruhumla her şeyi çözerim
Ama gerekli mi şu ip gibi dünyada
Bile bile kalp kırmaya
Gönül kırmaya!
Bunu yapanlar düşünmezler de
Ne yaptık diye...
Oysaki kimsenin şefkata ihtiyacı yok!
Kendi kendini sevmeyi öğrendikten sonra.
Oysaki kapı çalmaya gerek yok!
Kapı anahtarını kaybettikten sonra.
Kafasında kilit açacak bulamayan
Anahtar sahibi
Ne etsin artık kapı kapalı
O anahtar aklındaki görkemli bir anahtar
Parıl parıl parıldar!
Gel açmaya çalış
Ama açamaz da.
Ah insanlar bir şeyin değerini
Ancak kaybettiği zaman anlarlar.
Oysaki ondan önceki zaman da vardı.
Beyini düşünmek varken
Samanla doldurmak niye,neden?
Bir de kendilerini haklı çıkarır dururlar
Karşı tarafa da yılansın derler
Oysa sen çoktan kaybetmişsin bu bahisi
Kalbin zaten taş örgü ile sarılıydı
Sonra bazı şeyleri uydurdular
Sordular bir el işareti ile
Eh hani nerede bunun curcunası!
Hani nerede imiş o alay halkaları!
Hani nerede imiş o gülen yüz kayaçları!
Hani nerede imiş o topluluk kahkahaları!
Hani nerede imiş sırtındaki çıkık ile alay edenler!
Hani nerede imiş ona buna saman kafalı diyenler!
Bu neyin yalnızlığı?
Yıllardır kalabalık üstüme üstüme geliyor.
Beynime bir ayna tutsam
Sanki skandal olacak!
Bu neyin tekliği
Tek kokan ellerim
Her zaman mı tek kalacak.
Eldiven takan kalp
Sanki hiç mi üşemeyecek.
Sanki hiç mi soğumayacak!
Bu neyin yalnızlığı
Her akşam
Her sabah
Ne zaman kendime baksam
Orada başka bir sabah
Kayıt Tarihi : 24.3.2020 16:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tek kokan ellerim
Her zaman mı tek kalacak.
Şiirinizi
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (2)