Geceye mâtem indi, yaşlar var gözlerimde,
Yüreğimi kavuran bu ateş nedir söyle?
Boğazımda hıçkırık, duyulmaz sözlerim de,
Ne çiçek var, ne kuşlar, bu ne mevsimi böyle?
Hasret ağaçlarının yaprakları döküldü,
Mutluluk çilesinin örgüleri söküldü,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.