Bu ne hacet, anlayamadım

İzzettin Bilgin
240

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bu ne hacet, anlayamadım

Dışarıda yağmur yavaş yavaş yağarken,
Etrafımı bir sessizlik kapladı.
Hayal dünyamı bile sardı,
Bu ne hacet, anlayamadım.

Saat olmuş 00.54
Dostum mekânından kalkar,
Bana doğru gelir, bir selam verir,
Dostluğun meşalesi yeniden yanar,
Bir daha sönmemek üzere
Bu ne hacet, anlayamadım.

Geceler de düşman oldu,
Bana yalnızlığı, çileyi hatırlattı.
Memleketten bir haber gelmedi,
Bu ne hacet, anlayamadım.

Ufacık radyomda türkülerin sesi geliyor,
O biçim beni huzurlu ediyor ki,
Dinlemek geliyor içimden,
Bu ne hacet, anlayamadım.

Eyvah! piro dedim,
Bu ne hal, ne dert,
Yalnızlık bana inat,
Bu ne hacet, anlayamadım.

Önümde bulunan içkiden,
Üç kadeh içtim,
Anca kendime gelebildim,
Bu ne hacet, anlayamadım.

Etrafımı öyle bir soğuk kapladı,
İçime bir korku girdi,
Dost bildiğim insanlar, beni sormadı,
Bu ne hacet anlayamadım.

İçim sızladı, dizlerim çöktü,
Kıştan kalma soğuk misali,
Beni bir türlü bırakmadı,
Bu ne hacet anlayamadım.

Benim şehrim Yediman,
Benim şehrim Adıyaman,
Dur hele gitme, kal Yaman
Bu ne hacet anlayamadım.

Nihayetinde yağmur durdu,
Etrafım biraz temiz oldu,
Ama aniden bir rüzgâr esti,
Bu ne hacet anlayamadım.

Kapalı çarşıda bir kalabalık,
Kimse kimseyi fark etmiyor,
Hatta birbirini tanımayanlar da var,
Bu ne hacet anlayamadım.

Şimdi gönlüm uçmak istiyor,
Kendi diyarıma,
Memleketime gitmek istiyorum, gidemiyorum,
Bu ne hacet anlayamadım.

Adıyamanlım,
Hasretinle yandım,
Bir gün olsun bile aramadın,
Bu ne hacet anlayamadım.

Kanal boyu yürüdüm yürüdüm,
Yürürken kara kara düşündüm,
Hiç bir şey çıkaramadım,
Bu ne hacet anlayamadım.

İzzettin Bilgin
Kayıt Tarihi : 2.8.2008 01:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İzzettin Bilgin