Eskidenmiş demek ki
Dilin bile değişikti.
İstanbul lehçesi denirdi şişine şişine
Eser kalmamış sende nezaketten...
Elli yıl sende yaşadım diye mi bu afran tafran..!
Bunun için mi başıma kakıyorsun anılarımı..?
Sen değilmisin suya hasret bir kuru sünger gibi
Gençliğimi hayallerimi emip kurutan.
Vefa diye birşey var be İstanbul..!
Sadece senin bir semtin değil Vefa.
Kafana vura vura seni de sersem ettiler.
Bir de ahde vefa var be İstanbul
Böyle mi konuşmuştuk, bumuydu kavlimiz
Üçbin yıldır vardın ve var olacaktın.
Kaç yüz kez tavaf ettim ben seni...
Kayıp gitme ellerimden.
Hiç değilse beni bekle, önce ben gideyim
Dayanamaz bu yürek yok oluşuna
Diren biraz, ayağa kalk
Silkelen
İhanete uğramış bir deli aşık gibiyim.
Bu sen değilsen..!
Bu sen değilsen eğer.
Ahhh ne gülistandın sen
Adı İstanbul, sureti başka bir viraneyse gezindiğim..
Yakar yıkarım seni..!
Bu bu ne cüret İstanbul..
Oynama onurumla, kendine gel
Bir şişe rakıya meze ederim seni..
Sana sevdam senden büyük İstanbul...
20 Temmuz 2008
Bahçelievler - İstanbul
Kayıt Tarihi : 20.7.2008 01:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ahh İstanbul ah dediğim bir dellenme zamanı...
TÜM YORUMLAR (1)