Bir sırdın, köhne akşamların yorgun saatlerinde yüreğime fısıldanan.
İhtiyar yaramın ilacı idin, güllerin zarif bedeninden alınan,
Işığımdın, solgun yüzlü perdelerin hücrelerinden geçip yüzümü okşayan,
Gözyaşımdın, matemli gecenin avuçlarına tebessümle damlayan.
Sabahımdın, Güneş ile beraber kapımı çalan,
Rüzgârımdın, buğulu camlara şiirlerini bırakan.
Seni ele sevirem ki...
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir
Devamını Oku
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir