Şimdi öylece gidiyorsun ya sevgili
Kime bıraktın bu şehri
Ya yıldızlar kimin olsun sevgili
Ya bu şehrin caddeleri…
Küçükken ayaklarımızı yakan çakıl tanelerini
Kime emanet ettin sevgili
Hani mavi bidonlarla su taşıdığımız çeşmeyi
Ya kâğıttan gemiler yüzdürdüğümüz Gökdere’yi
Söylesene! Bu şehri kime bıraktın sevgili
Adını yazdığım söğüt ağacını
Mehtaba düşen çınar yaprağını
Anıları kime bıraktın
Acıları hangi yüreklere dağladın
Söylesene sevgili bu ihaneti kime yazdın
Hani beslediğimiz kör kediyi
Ya çantamdan çaldığın o resmimi
Sahi onu kime bıraktın sevgili
Şimdi kim yuvasına koyar yavru serçeleri
Sence bu ihanet bu şehre çok değil mi?
Ya beraber yediğimiz dondurmayı
Hani altında ıslandığımız yağmurları
Kopya çekerken yakalandığımız sınav kâğıdını
Ya asker yoluna döktüğün o gözyaşlarını
Söylesene sevgili bu kadar ihanet bir mektuba sığar mı?
Derste hocadan ben dayak yerdim sen acırdın
Dağda hainden kurşunu ben yerdim sen kanardın
Seni sevdiğimi söyleyince yine sen ağlardın
Bu nasıl ihanettir sevgili ben anlamadım!
Ekmek çarpsın anlamadım
Mushaf gözüme dursun anlamadım
Bu nasıl ihanettir sevgili ben anlamadım!
Ekmek gözüme… anlamadım! ! !
Kayıt Tarihi : 21.3.2011 09:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!