Hazin bir mavide denizdesin şimdi
dalgalar kendiliğinden başlarken sabaha
kim nöbet tutabilir ki yalnızlıkta
öğrenmeden elveda demeyi
bağırıyor bir çocuk
bayram keyifi içinde coşkun
ve bir o kadar çıplak bedeninde
anlatmıyor şarkılar yarınların rengini
serde ölüm olsun diye bekliyorsun
Allah'a adarken gül kokan cesedini
şimdi gitme vakti gelir apansız
ve tek başına
ah ediyor geçen günler zamana
ve yeniliyorum
şiirlerin birinde kaybolmuş bir adam ile
bırakıyor tabuta kaderinin vebalini
yeniliyorum
bitmezken hicranın mahur saatlerinde
bağırıyor çağırıyorum
uzaklarda tebessümler susmuş
bu nasıl anadolu
yağmura adanmış bulutların asaleti
ve taraf olmadan aşka
her daim bertaraf oluyor gece
karanlık pusu kurmuş
kimin umurunda söyle
hangi ayrılık anlatmış ki sevdayı
beklenilen intihar zamanında
onurlu olmak suçtur artık
bileğini vururken masanın ortasına
anlamıyor ruhun
şad olmuş oysa
namı eksik kalmış bir aşk ile
başın gözün hasrete emanet
ve giderken bir kadın
nerde ihanet varsa oraya adanmış
aldanmış bir sigara dumanında
nasip olmaz ciğerlerine ölüm
beş para etmeden gidiyor bir kadın
şarkılar türküler içinde
ritim tutuyor düzenin vebali
emeğin kalırken kefeninin içinde
piç bir yaradır bu
hazan yellerinde terkedilmiş
yapraklar gibi
avunur kendi kendine
sonra hayal ve özlem
buğusuna yazdığın nefesler gelir aklına
çıkmadan canında keder
akacak kan damarda durmaz
bu nasıl anadolu
toprağı sulanmaz gülleri koklanmaz
haydi git sende
bu senfoniler sana kalsın
ömrün girdabında bir büyü
büyü içinde anlatmıyor melekler seni
haydi git sende
güneş doğmadan hoyrat ve yorgun
vur başını yastığın karasına
gece utansın
bayraklar arşın buyruğunda
can yorgun yürek aha adansın
Kayıt Tarihi : 15.2.2010 23:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!