şarabın buruk Serkis*
üzümleri doymamış yaşama
yıllandıkca artmış acısı
başka bir tat veriyor
bu akşama
yıllar öncesine sürüklüyor beni
gençliğimin
bol yıldızlı akşamlarına
Nüsapel'le** otururduk
bağ evinde / yine burada /
soframızda kavun peynir
bir de şarabımın olurdu
işte o geceler Serkis
şu kerevete oturur
uzun uzun konuşurduk
bir müzik vardı sesinde
konuştukça
içimde isimsiz senfoniler bestelenirdi
bir mutluluk yeşerirdi zehirli
sonra ay doğar yürürdü
okşardım saçlarını
ateş böcekleri toplardım gözlerinden
pervaneler kaynaşırdı ışıkta
kuş tüyü yatak istemezdik
ilk gençlik yıllarımın ateşiyle sarardım
kollarıma yük yosma değildi
ve öyle güzel öperdi ki
bir gün Serkis
şahinler vurdu o'nu
akbabalar götürdü
işte yine Serkis
başladı o müzik
bu müzik ölümüm benim
o besteledi bu senfoniyi
çalıp duruyor
gecenin uzağından / derinden /
yine yeşeriyor içimde zehirli mutluluk
bu boşluk
yıldızların ardındaki boşluk
Serkis bir sigara verir misin
(*) serkis, ermeni kökenli erkek isim
(**) nüsapel, ermeni kökenli kadın ismi
Kayıt Tarihi : 21.5.2002 22:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!