yıldızlar tuzla buz gökyüzü paslı bir gri,
yangınlar ateşler tüm ağaçlar telaş içinde,
bomboş bir masa dört kişilik kahvaltı sofrada,
ah o insanlar azizim her şeyi maaf eden topluluklar,
birer birer
ikişer
üçer sıctılar dünyanın içine.
ne bıraktık çocuklara ,
gökyüzüne ,
papatya ve begonyalar a?
ah azizim ah ki ne ah;
nazım olmalıydı atilla olmalıydı şimdi şurada,
şu bir ayağı aksak eski küf kokulu masada.
vurmalıydı şiirlerini yumruk yumruğa.
bu monotonluk maratonun ;
uyumlu ,
uysal başlı ,
sorgulamayan araştırmayan,
karşı çıkmayan ,
dik durmayan bireycikleri bir gün bir anlığına kendiniz olun,
olabildiğiniz kadar olun ama kendiniz olmalısınız.
kaldırın şu kuma gömülü deve kuşu kafanızı,
bir sorgulayın,
neden ve niçinler ekleyin,
zaman dan adaletten vs vs bahsedin deşin,
eşeleyin,
dibine kadar inin bir bakın
hayat ne kadar,
nedir size kalan?
kbb
Kayıt Tarihi : 19.1.2018 21:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!