Bu Meydanda Turlamağın Bedeli

BU MEYDANDA PERDAH VURMAK BEDELİ

Öyle bir meydanda tur ediyoruz
Tavşan avcı olmuş tazı peşinde
Bu acayip bir alâmet diyoruz
Şu kaçan kurtların, kuzu peşinde

Bu meydanda perdah vurmak bedeli
Şerefsiz yaftası faşistlik, deli
Durmuşun cebinde Dursunun eli
Matrabazlar gömü, kazı peşinde

Yürek kan ağlıyor yüz yıldan beri
Semirildiğinde bir kemik, deri
Kaldığından, kan emici serseri
Çalınan şeytanın sazı peşinde

Büyük baş hayvandan, küçük başları
Seçmek için atacağın taşları
Toplar iken korkuttuğun kuşları
Ürküten ürkeklik hazı peşinde

Kara sinek soluncanla cenk eder
O an yıldız böceğinden renk gider
At sineği yarasayla denk gider
Kertenkele parsın hızı peşinde

Porsuk; Ülker yıldızını ağzına
Almış hava atar şemsin kızına
Ördekler un sermiş kamer düzüne
Pire zürafanın özü peşinde

Seher yıldızına göz diken bitler
Çoban yıldızını ok atar itler
Kervan kırandadır bütün ümitler
Cinler Samanyolu düzü peşinde

Ey kocamız babamız, ortağımız
Yollar açık kesilmeden bağımız
Elde altı yıldızlı sancağımız
Bu homolar puştun sözü peşinde

Demokrasi cumhuriyet bizimle
Biz gelince tanışacak sizinle
Dediğini yaptı feryâdı dinle
Beş yüz yıl önceki yazı peşinde

Milâttan beş yüz yıl önce yaşamış
Demokratix Kıritis adlı o kamış
İzm-i hegemonyasını toplamış
Katl-i teknoloji tuzu peşinde

Guguk emir aldı devlet yıkacak
Ermeni Zerdüştler tahta çıkacak
Biiznillâh İmân kurşun sıkacak
Ermeni; Veyselin gözü peşinde

Bu meydan erenler meydanı dendi
Ereni serenler meydanı şimdi
Etoburlar sanki zembille indi
Özdeki ceylânın, yozu peşinde

Muzaffer uyandı derin uykudan
Mürted, müşrik, hani titrer korkudan
Ene kulaç atıp bulanık sudan
Çıkınca münâfık muzî perişan

İSLÂMİ: Ormanda kırallık noksan
Çakala kul olan arslana baksan
Tilkinin boynuna halkayı taksan
Bukalemun; gölün kaz’ı peşinde