BU MEMLEKET BİZİM
Ben de bilirim,
Harman yerinde savrulan buğday tanesini,
Açlığın rengini, soğuğun sesini,
Gözleri yola değmiş anaların duasını,
Kömür karası ellerde büyüyen nasırı,
Acıyı, ıstırabı, yokluğun babasını,
Ben de bilirim.
Bilir misin?
Gecikmiş bir baharın soğuk sabahında,
Ben de doğmuşum, senin gibi.
Kır çiçekleri gibi ezilmişim memleket yollarında,
Koca koca şehirlerin ardında kalmışım.
Anlayacağın, bilirim fukaralığı senin gibi
Bilirim yırtık cebin utancını,
Kuru ekmeğe muhtaç akşamları,
Kapısı çalmayan evlerin sessizliğini.
Bilirim ve utanırım
Utanırım!
Kilit sesi duymayan kapılardan,
Dizlerini karnına çekip uyuyan çocuklardan,
Ekmek kavgasında yorulmuş babalardan,
Tarih gibi silinmiş sokak adlarından.
Utanırım, utanırım da…
Diz çökmem, baş eğmem, susmam asla
İsyanım, yanan kor ateş,
Yüreğime kazınmış bir dağ gibi,
Ne ferman dinlemişim ne zincir,
Ne zulme boyun eğmişim,
Ne de korkuya diz kırmışım!
Yorgun bir nehir gibi akmışım kah zaman
Ama hiçbir zaman kurutulamamışım.
Öyle sevmişim ki;
Gurbet yolunda yitip gidenleri,
Mahpus damında yeşeren umutları,
Ve şehirlerin unuttuğu sokak çocuklarını.
Öyle büyütmüşüm ki sevdayı,
İlkbaharda uyanan toprak gibi,
Bir kadının sabırla bekleyişi gibi.
Bak, eğilmiyor başımız, hala dimdik
Susturulmuyor sesimiz, avazımız göklerde yankılanıyor bu memleket bizim
Koca binaların gölgesinde kaybolmayan adımlarla yürüyoruz hala omuz omuza
Bu sokaklar hâlâ bizim!
Bu toprak, bu kent, bu deniz,
Bu dağlar
Bu memleket bizim!
Mahmut Tuğrul Agsu
Mahmut Tuğrul AğsuKayıt Tarihi : 1.2.2025 08:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Memleket yokluk direnis acı
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!