Buğulu camlar ardından yazıyorum sana bu mektubu…
Altında benim imzam var; Ama tüm yüreği kırık, sol yanından vurgun yemişler için yazıyorum.
Kafamı kaldırıp tekrar yıldızlara bakıyorum. Cebimde hasretli gecelere yetecek umut yok. Fukaralığım sendendir, sihirli gözlerindendir…
Ben uçurum nedir bilmezdim, uçurumlar kenarında büyüdüysem de…
Ben sevda nedir bilmezdim, sevda türkülerinin yükseldiği bozkırlardan gelsem de…
Ben ateşi, kibrit ucunda bilirdim, yüreğime düşmeden önce…
Ve ben, sihre inanmam, sihirli gözlerin beni içine çekmese…
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta