Bu Kente Bombalar Yağıyordu Usulca

Ramazan Turgut
45

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bu Kente Bombalar Yağıyordu Usulca

Kurşun sıcaklığına alışmışken bedenlerimiz
Ve yıllar kabuk bağlamışken yaralarımıza
Acılarımızla derin uykulara dalmışken
Bomba sesleriyle uyanıverdik.
Artık kurşunlar değil bombalar yağıyordu
Rüzgâr fırtınaya, borana dönüşmüş
Kurşunlar bombalara dönüştü
Birer birer değil onar onar öldürüldük
Öyle acılar yaşadık ki
Şair susmak zorunda kalır
Tırnaklarımızla, alın terimizle,
Emeğimizle, bin bir güçlükle
İnşa ettiğimiz umutlarımızı, evlerimizi, geleceklerimizi terk ettik
Kalanlar beton yığınları arasında bomba sesleri ile öldürüldü
Ve ölüm makineleri zafer şarkıları söylüyorlardı
Bütün şehrin üzerine hoparlörlerle iğrenç çığlıklar atılıyordu
Marşlar okunuyordu
Şehirde birileri ölüyordu
Birileri ölürken birileri gülüyordu
Kente bombalar yakıyordu
Bombalar yağarken insanlar ölüyordu
Hayvanlar da ölüyordu
Ağaçlar ve evler yıkılıyordu usulca
Şehrin giriş çıkışları yasak
Sokaklar yasak, ekmek yasak, su yasak, elektrik yasak,
Yaşamak yasaktı anlayacağım.

Bombalar düşüyordu sofralara, hastanelere
Bahçelere, evlere, sokaklara, caddelere, yetimhanelere,
Acımasızdılar,
İnandıkları savaş tanrısı adına bombalar yağdırıyorlardı
Bu kente bombalar yağıyordu
Bombalar yağdıkça insanlar ölüyordu
Hayvanlar ölüyor, bitkiler soluyor, evler yıkılıyordu
Ama savaş tanrısının sadık savaşçıları
Kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden öldürüyorlardı
Çünkü bombalar yağdırırlardı
Bombalar yağarken birileri ölüyordu
Artık yağmurun gözyaşları yetmiyordu ölümlere
Artık şehir susuyordu
Şehrin satılmış köpekleri peşkeş çekiyordu yaşamı
ve ölümü kutsuyorlardı.
Yaşamak yerine ölmeyi reva görüyorlardı insanlara

Oysaki insan yaşamak için gelmişti dünyaya
Doya doya, dibine kadar yaşamak
İnsanca yaşamak umuduyla
Sevmek, sevilmek için gelmişti dünyaya
Yani bahçeye bir fidan dikmek için
Bir gül koklamak için
Yağmurda ıslanmak için gelmişti dünyaya
Bombalarla ölmek için değil.
Baharda yemyeşil bozkırlarda dolaşmak, koşmak için gelmişti
Bombalardan kaçmak için değil.
Annesinin dizine başını koymak için gelmişti dünyaya,
Annesinin mezar taşına ağlamak için değil.
Çocuklarına mutlu mutlu masallar anlatmak için gelmişti
Ölüm hikâyelerini anlatmak için değil.
Birileri zafer marşları eşliğinde bombalar yağdırıyordu
Bombalar yandıkça birileri ölüyordu
Ve birileri öldükçe
Herkes ölüyordu,
Sessiz, sakin, yankısız.

Ramazan Turgut
Kayıt Tarihi : 1.11.2023 14:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Vahşi, barbar, cahil ve geri kalmış bireyler / toplumlar tarafından sömürülen, özgürlükleri ellerinden alınan, insan onurunu yüceltmek için mücadele eden bütün yeryüzü halklarına adanan bir şiir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ramazan Turgut