Çok karanlık, hem zifiri hem simsiyah.
Göz görmüyor nesneler, vahim, vah ki vah!
Bir de doldurmuş ufukları kara bulutlar,
Bunlar sönmüş volkanlar, bitmiş umutlar.
Gelir mi bu karanlığın sabahı, gecenin güneşi,
Gelir mi geçmişteki ender ışıklarımızın bir eşi.
Hem aydınlatacak hem karanlık sindirecek,
Bir devri alıp, diğer devrin üstüne bindirecek.
Olacak, olabildiğince görünür ve şeffaf,
Hak ettiğini bulacak rezilse rezil, afsa af…
Diyoruz ve bekliyoruz sabahı olsa da serap,
Bu karanlıklar hak değil bize uymuyor Yarab!
Göz gözü görmüyor seçilmiyor aklar karalar
Fark edemeden girdi bu kan emici yarasalar.
Açılmış semaya, sana açılmış o eller hakla
Umutsuz bırakma, düşürme geri boşa, aynıyla…
Rüku etmedik diye boyunduruk sevdalılarının
Senden gayriya diz çöktürmek bizi zorlamaları.
Eğilmez başlar namerde secdeye vermeden can
Düşmez bu alınlar yere, seninle vuslat olmadan.
Yarab! çözdük daha evvel biz bu bilmeceleri,
Sonunda buldurdun sabahını o karanlık gecelerin.
Kan kusturanlara işlerinin vebalini bildir haddinden,
Bekliyorsak senden, umutluyuz Alemlerin Rabbinden
Kayıt Tarihi : 13.9.2008 01:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sonunda buldurdun sabahını o karanlık gecelerin.
Kan kusturanlara işlerinin vebalini bildir haddinden,
Bekliyorsak senden, umutluyuz Alemlerin Rabbinden
Üstadım yüreğinize sağlık.Çok güzel bir çalışma,zevkle ve beğeni ile okudum.Hayırlı Cumalarınız olsun.Saygı ve dua ile
Saygılarımla,tam puan, Enver Bilgiç
TÜM YORUMLAR (8)