Bu Kaçıncısıdır Korkular Irmağında Su İç ...

Bu kaçıncısıdır korkular ırmağında
su içişim…
Kaçıncı güneşin doğuşudur,
Istırapların ardında?

Kaçıncı güz yağmurlarında ıslanışım?
Ve;
Ne zamandır dolaşıyorum ellerim ceplerimde,
Umut sokaklarında başı boş?

Kaç gündür esiyor bu yağmursuz rüzgâr,
Neyin peşinde bu karakış?
Hüzün dolaşıyor boş sokaklarda durmayasıya,
Körlemesine bir bekleyiş bu, uğultularla.

Ne bekleniyor bu kuru hayatta,
Ne aranıyor bu boş bakışların ardından?
Kaçıncı karakış bu yağmursuz damlarda,
Bu neyin bedeli kâbuslu rüyalar?

Zaman nerede durdu korkular boşluğunda,
Yaşam mı bu, ihanetin boşluğu mu?
Veryansın edilen şanş çemberine,
Neyin dönüşünü beklemek ıstırap veren?

Hangi acı eskitti bu yüreği,
Hangi girdapta sallanma korkusu öldürdü?
Hazmedilemeyen hangi gurursuzluk,
Hangi boşlukta dolaşma korkusu kahreden?

Utanç mı kabullenilemeyen,
Boşvermişlik mi kahreden hayatı?
Bir ışık cümbüşü ne ola ki yarısı karanlık sokakta,
Aydınlanılamayan yüreğin yarısı hangi karanlıkta?

Unutmak;
Unutulmak,
Unutulmuşluk,
Riya çemberinin dönme dolabında savrulmak mı?

14 şubat,
bunların hangisinin
simgesi,
olabildi?

...14-02-2008...
İzmir