Bu kaçıncı gün doğuşu gökkuşağı renginde, yürek derinliklerinde aralanan kapıdan girdin içeriye, Işık oldun, nur oldun, doğdun en derin yerinde...
Kendimi gördüm bir ''ay'' sarmış etrafını ''hale'' yakınında bir yıldız, gözünü kırpınca anlaki hırsız, denizin kokusu leziz, Eşsizin de dalgaların sensiz, Mehtap alacalı gün doğarken
Issız...
Kalabalığında yalnız, Yokluğunda sensiz, haykırışı sessiz, Yalvarışı kimsesiz, Doruğunda sevdanın, Son deminde isyanın, Kavrulan ateşinin çölündeyim.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta