Bu İhtilâl Kaçınılmazdır Şiiri - Zeki Erşen

Zeki Erşen
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bu İhtilâl Kaçınılmazdır

Al dedi
Al
Sabaha kalmayacak
Topla tüm yakamozları denizden
Güneşin ihtilâl haberiyle yıkılacak nasılsa tüm karanlık
Göğsünü gererek uyanan tüm canlılarla

/Tüm şairleri topla ve kanırt acılarını döşlerinden. Yüreklerinden sızan kelimeleri, çiçeklerinden, özlerinden bal diye toplamaya gelen arıları. Ve dahi arıları kovamayacaksın. Ve kovamayacaksan bülbül gibi yırtıcı ağlama. Ama ne çare ki gülden, hep yanmış serseri bir haykırışın âhlarında titreyen ışıkları dermek mümkün olmadı. Sen yine de utanma, otur boş ver gelecekse de gelsin. Hem, hep gelmiştir tanklar sabaha karşı./

Şiirlerdeki mısralar sürgüne gönderilecek
Sabah
Güneşin ihtilâliyle aydöndü bir yalnızlık çıkacak bulutların arasından

Bak şeker kardeşim de
Bu ihtilâl kaçınılmazdır
Doğanın değil bizim olmazsa olmaz yasamız
Bak de
Tüm pilavlar temcide döndü
Paranın üstünü bozuk vermiyor bakkal Hayri
Hayri’nin hayrı annesine bile kalmadı
Bak şeker kardeşim de
Bu ihtilâl kaçınılmazdır
Her gece her gece
Nedir denizin üstündeki bu yakamozlar
Bu ihtilâl kaçınılmazdır

/Sade kalabalıkların arasından sade bir yalnızlığı seçecek kadar kaba bir harfe dönüşen masum yüzü vardı kendi kendisiyle oynaşan bulutların./

Şimdi yürek dersin
Al dersin
Al senin olsun tüm şairler gibi
Deme sakın
Sabaha ihtilâl kaçınılmaz
Kendi yalnızlığına döndüğünde
Yüreksiz zamanları yaşayamazsın
Bil ki her şairin yüreği
İhtilâle karşı umarsız değildir
Zulasında sakladığı tüm kelimeler bugünler içindir
Yüreğin sende kalsın
Yüreğin olmazsa ihtilâle karşı duramaz zuladaki kelimeler

Haklı gerekçelerini sür ortaya
Bu ihtilâl olmazsa olmaz de
Nedenlerini, niçinlerini sırala bir bir
Nasılsa nasıl de
Sorgusuz infazlara kapat yüreğini
Sade ve yalın bir ihtilâl de
Çırılçıplak bir güneş doğacak bu dağların
Ve bu taş binaların arkasından denize karşı de
Dualar yarım kalacak dudaklarda
Secdeye varmadan
Giyotine konulacak başlarınız
Dünyanın her yerinde bu böyledir bilesiniz de
Aykırı sözlere ukala bir kahkaha at
Güneş, Mısır’da tanrıydı de mesela
Özde özümüzde o var de
O olmasaydı nebatat ve hayvanat nasıl yaşardı ki de
Ama yakamozlar olmasa da olur
Hatta denizin kumları kadar tuzu yoktur de
Yakamoz kör olası bir sanrıdır
Bak bizi bile ayırdı
Araya nifak soktu
Baba ile oğulun
Laurel ile Hardy’nin
Arasını açtı de
Yakamoz sevenler güneşe sövdü
Güneş kızdı ve ağladık onun yokluğunda
Nerede görülmüş bir yakamozun bir canlıyı dirilttiği
Bunun üstüne vur
Sözlerin en âlâsını
Diriltmek güneşe mahsustur de
Tüm haklı gerekçelerini bir bir sırala
İhtilâl kaçınılmazdır de
Tüm ihtilâllerde olduğu gibi şafakta asılacak yakamoz de

/Örtüsüz, çırılçıplak bedenler gece yakamoza doğru yürüdü. Ruhlarını yakamozda eritmek için çırılçıplak girdiler denize. Sabah ihtilâl olacak, yakamoz denizden kaybolacak, öyleyse yakamozda yokluğu seçmeliydiler ve öylede yaptılar./

Sabah
İhtilâl tellâlı kuşların sesleriyle başladı
Uykudan yeni uyanmış gözler pencereyi açtıklarında doğuya karşı
Derin bir nefes çekerek güneşi sevinçle karşıladılar
Yaşamak ne güzel güneşin ısıtan yüzüyle ey şair

Hâlâ uykuda olanlar vardı
İhtilâlden habersiz
Uykularında diri göğüslerin arasında somurtulmuş bir harf gibi
Yüzsüz
Kendilerini görmez bir halde
Yumuşak yerlerine yaslanarak kalmış
Zifiri ten kokusunda çarşaflara dolanık

Her güneşle artık bakkal Hayri
İnsafa gelip
Mahalle çocuklarına şeker dağıtacak
Pilavlar yeniden pişirilecek en iri pirinçlerden
Söylenmiş sözler miras olarak saklanacak kitapların arasında
Bak denilecek bak bunlar ne büyük adammış söylemişler bu sözleri
İhtilâl zafer çığlıkları arasında güneşe adanmış kurban gibi
Yalnızlıkları da silip süpürecek
Herkes çiftini bulacak
Yakın zamanda
Hamili kart yakini olanlarla birlikte
Sınavlar ve kayırmalar
İhaleler ve silahlar
Gizli yerlerde ucundan gösterilen adalet kadar kör
Ve sağır bir güzellik sunacak
Güneşle uyanan
İhtilâl çocuklarına

Dünya dönüyor demişti Galile
İhtilâl kaçınılmazdır diyenler
Unuttular bu sözü her nasılsa

Şimdi kanayan yerlerine yakamozun parıltısını sür
Aydöndü yalnızlıklar
Ruhları birleştirir denizin kıyısında
Ahtapotun kolları arasında eriyip giden güneşin
Kutsanmış yüzüne gülümseyen siyah
Damarlardan çekilmiş kan kadar soğuk
Yeni bir sabaha ulanmayı beklemektedir
Dünya dönüyor demişti Galile
Bu her şeyin zıttı kendisinden gelir demekti
Gece ve gündüz
Siyah ve beyaz kadar
Müşrik ile mümin
Kâfir ile Müslüman
Güneş ile yakamoz kadar
Ne birbirinden ayrı
Ne birbirinden uzak
Ve her can
Aydöndü yalnızlık kadar dirilecek bir zaman
Hesabı ihtilâl sonrasına kalmadan

/Şairlerin de sustuğu ve kuşların ve çiçeklerin ve denizin buluşmadığı elbisesiz gün. Sürünerek kalkmadan gebe kalmakta var heybeden gelen kırıntılarla baş başa kalındığında. Dil lâl olacak, tüm mısraların gerçek kelimeleri kucakladığı an. Affet bizi ey rab. Kulun mahcuptur. Sen bağışla cümlemizi. /

Ölmeden evvel yakamozları
Muştu sandık
Sandıktan yükselen kelimeleri
Kınalı ellerle gelin alan güveyler gibi
Şimdi ihtilâl zamanıdır
Sabaha beş var
Kuşlar seslenmeye hazır

Haydi

Zeki Erşen
Kayıt Tarihi : 13.3.2007 14:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zeki Erşen