Bu Hep Böyle mi Olacak?

Mine Özdemirtaş
642

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Bu Hep Böyle mi Olacak?

neden bu kadar dağınık bir adres tarifidir seni hatırlamak
eyy sevgili…
önce , başı bozuk bir ıssızlık geliyor adının yanına
sonra, kanamaktan tükenmiş bir hissizlik
her seferinde, kısık bakışlara sıkışmış dili kopuk
bir özlem oluyorsun

bilsen nasıl da ustası artık, avucum da kenetlenen parmaklarım
ufka uzak anılara mevkiler kondurmanın
firari bir sandal gibi süzülünce anılardan mehtap
boğuyor bütün susmaları dümen suyunda oluşan girdap
en çok ta rüzgar kıskanç estikçe arkandan
çekiyorum ellerimi ayrılıkçı köpüklerden
git gide çığırından çıkıyor kimliksizlik
yüzleşmek ya da yüzsüzleşmek yerel ve münferit
bir seçenek gibi takılıyor dilime / sana konuşuyorum-
kulaklarında hep o aynı sağır haşmet /susuyorsun
maskene riya takılıyor yarısı düş yarısı hakikat
kanat fırtınasında yırtılıyor denizin kat yeri
üstüme gelen dev dalganın
uçuşan eteklerine tutunuyorsun / … ah, sen hep gamsız
ben mekansız /… bu hep böyle mi olacak?

bana, ıslık çalmayı öğretecektin hatırlıyor musun?
yokluğunda dilimi kendime kıvırdım hep
uzadıkça gölgen/ mayaya durdu çamurun tortusu
en çok ta giden adımlarında ezilen taze çimenlerin kokusu
ciğerimde sitemkar isyanlar taktı işte
sürüyor hala küs yanımdan kaçışımın koşusu
hiçbir şey yerli yerinde değil –
sen usumda kahkahandan asılı öylece duruyorsun
ah sen! sen hep gidişlere amir / bense sensizliğe zamir
bu hep böyle mi olacak?

güvenilmez seçkiler geldi aklıma hep
ne çok yazı tura attım bastığın yere bilemezsin
olasılık tutsa, fikir doğru olsa, tam da şimdi
dört dörtlük anıların elenmiş olması gerekirdi
heyhat ! yorgun bir üşengeçlikle gelir sandığım unutkanlık
semtime uğramadı /
şehvetle tutunuyor sırtıma ağrı/ boğazım düğüm
çığlık büyüyor niye duymuyorsun?
Ah..sen hep sağır / bense bağır bağır
Bu hep böyle mi olacak?

kör gözüm her zaman nemlenecek ardın sıra / ama
yeşil tırtıllar yürürken patikada /bir gün-tam da kuşluk vakti
yüzümün sana dönük yanını çekip vuracağım
güvercinin kanadından indi diyecekler tevekkülün uykusu
yine de bilemiyorum ki neden- kanayan yerim
dökülüyor ceplerimden /astar sökülmüş derken
boynu bükük saklanıyor kirpiğime tuzu kurumuş
o bir tek damla su /sen pusu/ ben av …. Bu hep böyle mi olacak?

anlatamıyorum /….. dilim şaşkın – şiirim kekeme-
hangi lehçedir ki bu, hangi sözcüğü seçsem
hep ismine dönüşüyor kahpe vurgusu
yeri asla dolmayacak bir şeylerin korkusu.
“kapkara saçlarına kanayan güller takınmış
bir aşüfte olup” sarılırken boynuma
ben seni nasıl unutacağım eyy sevgili
söyle nasıl unutacağım seni? ben kalem / sen kelam
bu hep böyle mi olacak?

bitmeyeceksin besbelli - zifir dehlizlerde müebbetimsin
her kıpırdanışta kabuk yırtarken hatıran
upuzun yokluğunu anlatan, bütün sayfaların arasından
hala ıtır kokuyorsun işte / ……hala ıtır kokuyorsun.
sen safir- ben fakir / hala ıtır kokuyorsun….. hala ıtır kokuyorsun

ikibininsekizinintemmuzu/Ankara/m.özdemirtaş

Mine Özdemirtaş
Kayıt Tarihi : 12.4.2018 22:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!