Bencileyin soran var mı;
Bu haydutlar ne yapıyor?
Hiç aklını yoran var mı;
Bu haydutlar ne yapıyor?
Çalışan aç,hırsızlar tok
Müslümana zulmeden çok
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Misyonerler son sürat
Tarih : 00:19:01 | 21.02.2006
Öldürülen papazın ardından hareketleri daha da canlanan “Birlikte Dua Hareketi” faaliyetlerini hızlandırdı
Hıristiyan Dünyası, Peygamber Efendimizi hedef alan karikatürlerle İslâm�a karşı savaşta neredeyse ittifak halinde hareket ederken, Türkiye�deki Hıristiyan cemaat ve grupların da birleşme kararı alarak çalışmalarına hız verdikleri belirtildi. Bir süreden beri yürütülen, “Hıristiyan Cemaatleri Birleşim Toplantıları” sonucunda yeni bir hareket doğdu. Adına “Birlikte Dua Hareketi” denilen organizasyonda misyonerlerin, Türkiye�deki taraftar sayısını daha fazla katlamayı hedef aldığı ve çeşitli faaliyetlerini artırarak hızlandırdığı bildirildi
Trabzon�da Sancta Maria Katolik Kilisesi�nin papazı Andrea Santoro�nun silahlı saldırı sonucu öldürülmesi üzerine misyonerlik faaliyetlerine hız verildiği bildirildi. Türkiye�deki Hıristiyan grup ve cemaatlerin bir çatı altında birleşerek çalışmalarını hızlandırdıkları belirtildi. Bir süreden beridir “Hıristiyan Cemaatleri Birleşim Toplantıları” düzenleyen misyonerlerin, Santoro olayından hareketle daha fazla çalışma kararı aldıkları kaydedildi.
BİRLİKTE DUA HAREKATI
Daha önce birçok kez gizli toplantılar yapan Hıristiyan cemaat ve gruplar, birleşmişlerdi. Ortodoks ve Protestanlar birleşme kararı alarak, birlikte hareket etme konusunda anlaşmışlardı. 27 Aralık 2005 tarihinde İstanbul Ümraniye�de bir araya gelen misyonerler son olarak, “Birlikte Dua Hareketi” adıyla çalışmaya başladılar. Misyonerler, daha şirin gözükmek için ‘Birlikte Dua Hareketi� adını alırken, sloganlarını da ‘Şimdi Tam Zamanı� diye ifade etmişlerdi. Misyonerlerin, papaz Andrea Santoro�nun öldürülmesi üzerine gizli toplantılarını sıklaştırdıkları vurgulandı.
VAFTİZ BELGELERİN TANINMASINI İSTEYECEKLER
Peygamber Efendimiz�e yönelik hakaret içerikli yayınlarını sürdüren Batılı ülkeler, Müslüman devletlerde de örgütlenmelerini sürdürüyorlar. Misyonerlik faaliyetleri şeklinde Müslümanları Hıristiyanlaştırma çabasını sürdüren Batılı ülkelerin girişimleri, tehlikeli boyutlara vardı. Gizli toplantılarla bir araya gelen misyoneler ilginç kararlar aldı. “Protestan Kiliselerinin Türk Devleti tarafından resmen tanınması, din adamı yetiştirilmesi, kutsal günlerde etkinlik düzenlenmesi, vaftiz belgelerinin devlet tarafından tanınması, Türkiye�de yaşayan gayrimüslimlere ait amacı dışında kullanılan yapıların eski haline dönüştürülerek iade edilmesi” gibi konularında baskı yapacakları ifade edilen misyonerlerle ilgili ilginç raporlar da ortaya çıktı.
SAYILARINI KATLAMAYI HEDEFLEDİLER
Birlikte Dua Hareketi�nin hedefinin Türkiye�deki misyonerlerin sayılarının daha da artırılmasının olduğu kaydediliyor. Ankara Ticaret Odası tarafından bir grup araştırmacıya hazırlatılan raporda; misyoner faaliyetleri mercek altına alınıyor.Raporda 1970�li yıllara kadar sadece 4 TC uyruklu kişi Protestan olurken, bu sayının 2002 yılında yaklaşık 6 bin civarına çıktığı daha sonraki yıllarda ise artarak devam ettiği belirtiliyor. Misyonerlerin sayılarını her yıl ikiye katlanarak artırmayı planladığı ve bu maksatla “Her ilde bir kilise”, “Her evde bir İncil ve “Her yerleşim biriminde bir önder ve topluluk” sloganlarıyla hareket ettikleri gerçeğinin altı çizildi.
BÜTÜN GRUPLAR ORTAK HAREKET EDECEK
“Birlikte Dua Hareketi”, “Bölge Konferansı” ve “Hıristiyan Cemaatleri Birleşim Toplantıları” adı altında çeşitli vesilelerle bir araya gelen misyonerlerin, Hıristiyan cemaat ve grupların kendi aralarındaki ihtilafları da sona erdirdikleri söyleniyor. Türkiye�de “Yehova Şahitleri, Bahailik, Protestan, Katolik, Ortodoks ve Süryanilik Faaliyetleri” şeklinde çalışmalar yapan Hıristiyan grupların artık her yönüyle birlikte çalışıp yerleşmek için uğraş verecekleri belirtildi. Ankara Ticaret Odası�nın raporuna göre, misyonerlik faaliyetleri kapsamında, 332 kilise, 5 kitapevi, bir kütüphane, 7 dergi, 49 vakıf, 3 yayınevi, 7 radyo, bir kırtasiye, 11 manastır, 2 kafe, bir acenta, birçok şirket, 7 otel, bir irtibat bürosu, 7 gazete, 2 müze, 44 dernek faaliyet gösteriyor.
Türkiye�deki Hıristiyan gruplarının, artık “şimdi tam zamanı” diyerek “Her ilde bir kilise”, “Her evde bir İncil” ve “Her yerleşim biriminde bir önder ve topluluk” sloganlarıyla hareket edecekleri belirtiliyor. Misyonerlerin, papaz Andrea Santoro�nun öldürülmesi üzerine gizli toplantılarını sıklaştırdıkları vurgulandı.
(Vakit)
Tebrik ediyorum duyarlılığınız için
Kuran'ın ismiyle sahte din kitabı
05 Aralık 2004 07:12
ABD'li Evangelist bir misyonerin Kuran'ın isimlerinden birini kullanıp yazdığı 'Gerçek Furkan' kitabına Diyanet İşleri'nden sert tepki geldi. Gelen tepkiler şöyle:
www.internethaber.com
Papaz Anis Shorrosh'un yazdığı; İncil, Tevrat ve Kuran'ın karışımından oluşan 77 surelik Gerçek Furkan krize neden oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı, Ortadoğu'da bedava dağıtılan 'kutsal kitap' için tepkisini yazılı bir açıklama ile gündeme getirdi.
Kültürler arası ilişkileri baltalar
Diyanet kitabın ismine hiç değinmediği açıklamasında 'Bu teşebbüs dinler ve kültürler arası ilişkileri baltalar. İnsanların kafasını karıştırmak üzerine olan bu gayretlere hiç kimsenin itibar etmeyeceğine inancımız tamdır' dedi.
Hıristiyan cemaati de 'Furkan'a tepkili
Gerçek Furkan, İslam bilginleri dışında Türkiye'deki Hıristiyan cemaatinin de tepkisini topladı. Protestan Kilisesi'nden Karataş 'Kitabı kabul edemeyiz', Presbiteryen Kilisesi'nden Üçal ise 'sapkınlık' yorumu yaptı.
Sahte Furkan kızdırdı
ABD'li Evangelistlerden papaz Anis Shorrosh'ın yazdığı 'Gerçek Furkan' adlı kitapla ilgili tartışmalar alevlendi. Din hocaları ve Diyanet Furkan kitabına öfke saçtı.
ABD'li papaz Anis Shorrosh'ın yazdığı ve Hıristiyan Kuran'ı olarak nitelenen 'Gerçek Furkan' adlı kitap krize neden oldu. Kitabın içeriğinin üç dini birleştiren yeni bir din olarak lanse edilmesi üzerine Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi din adamları konuyu masa yatırırken, Diyanet İşleri Başkanlığı da bir açıklama yaparak, kitabın insanların kafasını karıştırma ve onları en yüce değerlerinden koparma amacına yönelik olduğunu belirtti. İncil mesajını bütün uluslara duyurmayı hedefleyen Evangelist tarikatının üyesi papaz Anis Shorrosh tarafından yazılan 'Gerçek Furkan' tüm Müslümanları Evangelist tarikatına katmayı hedefliyor. Ortadoğu ve Körfez ülkelerindeki misyoner okullarında ders kitabı olarak okutulmaya başlanan kitap bedava dağıtılıyor. Kuran'ın bir başka adı olan Furkan'ın kelime anlamı da 'doğruyu yanlıştan ayırt eden' demek. Kitapta 77 sure ile Kuran'dan ve İncil'den derlenmiş, aşk, barış, cennet, zina gibi bir çok konu üzerinde ayetler bulunuyor.
HIRİSTİYANLAR DA KARŞI
Kirkor Ağabaloğlu (Gedikpaşa İncil Kilisesi Papazı) : Bizim vahiy olarak almamız mümkün değil. İster gerçek Furkan adıyla, isterse yazan kişi bana bir vahiy geldi desin hiçbir zaman Hıristiyan dünyasında kabul görmez. Hiçbir kilise ele alıp onu kullanmaz. Bazı ayetlerin çarpıtılmasına gelince aslında Filistin bölgesindeki bir kişinin yazmış olduğu bir kitap. O bölgelerde bazı İslami kesimlerin kadınlara davranışları yüreklerde acılık yarattı. Çünkü Tanrı böyle bir şey istemez. Kuran'da bir ayet var, kadınları döveceksiniz. Belki kendi gönlünde bu ayette bir tuhaflık olabileceğini düşünerek böyle bir şeyi uygun görmemiş, kendi duygu görüşlerini katmış olabilir. Kuran'da bazı ayetleri Hıristiyanlık aleyhine kullanırlar. Bir ayette Hıristiyanları dost edinmeyin diyor. Hadit suresi 27 ayette ise İsa Mesih'e iman edenlerin kalplerinde şefkat ve merhamet yarattık diyor.
İsa Karataş (Protestan Kiliseleri sözcüsü) : Biz Hıristiyanlar olarak bu kitabı kabul etmiyoruz. Bizim için kutsal kitaplar Tevrat, Zebur ve İncil'dir. İncil'in üzerine herhangi bir ek yapılamaz. Böyle bir kişinin de Hıristiyan olması mümkün değildir. İçeriğini tam olarak bilmiyoruz ama Hıristiyanlık'ta her Hıristiyan'ın yazdığı kitabı da kabul edemeyiz. Bu kitap Hıristiyanlığa uygun değil. Kuran'a benzetilmeye çalışılmış. Taklit etmek etik de değil.
Turgay Üçal (Presbiteryen Kiliseleri Ruhani Kurul Başkanı) :Tabii ki tamamen hile. Gerçek çok saptırılmış. Radikal bir yaklaşımla, aşırı uç olarak İslam'a karşı bir nefretle, Hıristiyanlık anlatılmaya çalışılmış. Bize göre bir kişi kalkıp tanrısal bir şey yazıyorsa bu bir sapkınlıktır.Tabii ki Hıristiyan dünyası bu kitabı reddedecektir. Saçma bir misyonerlik olayı.
KİTAP, İslam ve Hıristiyan din adamları ve araştırmacıları arasında tartışma başlattı.
Aytunç Altındal (Araştırmacı yazar) : Shorrosh, Amerika'da 41 yıl önce kurulan, Müslümanlık konusunda oldukça tecrübeli ve sadece Bush'a karşı sorumlu olan The Minaret (Minare) adlı teşkilata hizmet ediyor. Bu teşkilat daha önce de Salman Ruşdi'nin 'Şeytan Ayetleri' kitabı ile ortalığı ayağa kaldırmıştı. Önce Ortadoğu'da sahte peygamber, sahte mesih manüplasyonları yapıldı. Şimdi de esas itibariyle Kuran'a yönelik tahrifat yapmaya çalışıyorlar. Kuran'dan özellikle kadın ve insan haklarını ilgilendirecek 77 ayet seçmişler. Müslümanların kadınları domuz gibi gördüğü yazıyor. İslam aleminde işkenceler yapıldığı, insan haklarının ihlal edildiği söyleniyor. Kitap Ortadoğu ülkelerinde bedava dağıtılıyor. Bundan amaç Suudi Arabistan'daki krallık rejimini istikrarsızlaştırmak. Çünkü İsrail, Suudi Arabistan'ın kendisine uyguladığı ticari ambargoyu kırmak istiyor. İsrail malları 1.5. milyarlık İslam pazarına giremiyor. Ne üretirse üretsin Fransa, İngiltere gibi ülkelere satmak zorunda.
Mehmet Şevki Eygi (Milli Gazete yazarı) : Papazın biri bana ilham geliyor demiş. Böyle bir kitap Hıristiyanlığa da aykırı. Hıristiyanlıkta İncil'den sonra yeni bir kitap olmaz. Müslümanlık da hiç kabul etmez. Ahlaka ve dürüstlüğe aykırı. Burada İslamiyet'e ve Müslümanlara karşı çok ağır ve terbiyesiz bir saldırı var. Duyduğuma göre İslam dininin kadınlara domuz muamelesi yaptığını yazıyormuş. Bu çok terbiyesizce ve provokasyona yönelik bir girişimdir. Dini açıdan tanrısal değil şeytani bir kitap. Dini amaçlı olarak değil siyasi amaçlı olarak yazılmış. İslam'ı da Amerika'ya karşı sertleşmeye itiyor. Kasıtlı olarak yaparak bu şekilde radikal Müslümanları kışkırtıyorlar ve 3. Dünya Savaşı'na hazırlanmaya çalışıyorlar. Kitabın bir sütunu İngilizce bir sütunu Arapça olarak hazırlanmış. Büyük bir fitne fesat hareketi olarak yorumluyorum.
Süleyman Ateş (İslam bilgini) : Kitabı okumadım ama duyduğuma göre besmeleyi ve bazı sureleri değiştirmişler. Bunlar saçma sapan şeyler. Kafaları allak bullak etmek istiyorlar. Hıristiyanlığın da Yahudiliğin de kitaplarına inanırız. Onlara saygımız var. Ama bunlar mantığa ve sağduyuya aykırı. 'Furkan' hem Kuran hem de tüm ilahi kitaplar anlamına gelir. Çünkü 'hakkı batıldan, doğruyu eğriden ayıran' demektir. Kitaba Zina Suresi, Mesih Suresi gibi bölümler eklemişler. Bunlar iyi niyetli insanlar değil. Hıristiyanlık içinde birçok mezhep var. Bunlar Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek istiyorlar.
SABAH
Bu haber 1551 defa okundu.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta