Bu gün benim doğum günüm
Ve ben ölmek istedim anne
Ölümüme yakın ne günahlar işledim,
kaç zalimi güldürüp,
bilmeden kaç masumun kanını içtim
Beceremedim yaşamayı, beceremedim işte..
Böyle olsun istemezdim anne..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Üstadım kaleminize yüreğinize sağlık tüm şiirlerinizi inceledim yakında şiir yazmamışsınız. doğum günü şiiriniz çok güzel kutluyorum sizi saygılarımla
Sayın ÖZAK ne diyeceğimi şaşırdım sadece yüreğinizi,kaleminizi kutlasam, tebrik etsem beni anlarsınız umarım.Tebrikler.Metin ÖZTURAN
İnsan bir kez ölmüyor ki hayatı boyunca...Her gün binlerce kez öldüğümüzde oluyor.Öyle acılar var ki ölümden beter.Hüzünlü bir şiir ama içten ve samimi,yüreğinize sağlık.
çok hüzünlü!yasam p1riltilari siirlerinizden eksilmesin! basarili bir siir..n. nefesoglu.
lirik .
Bu Gün Benim Doğum Günüm
Bu gün benim doğum günüm
Ve ben ölmek istedim anne
Ölümüme yakın ne günahlar işledim,
kaç zalimi güldürüp,
bilmeden kaç masumun kanını içtim
Beceremedim yaşamayı, beceremedim işte..
Böyle olsun istemezdim anne..
Ölümüm doğum günümde mi olacaktı
Nerden bileyim,
sen nerden bilirdin,
değil mi anne..
Yoksa hiç doğururmuydun,
sıcak koynunda saklarmıydın hiç,
soğuk gecelerde
Üstelik bu gün kandil
Günahlarım katmerlenir mi anne
Cümle alem el açmış yalvarırken tanrıya
biliyorum,
sende mutlaka açmış seczadeni
benim için, bizler için,
duadadır ellerin
Dualarımız kabul olmadı anne
Çoktur günahlarımız,
affettiremedik kendimizi,
affettiremedik anne..
Kulaklarımda bir türkü ve şairin dizeleri
Ellerimizin büyük boşluğu..
Ne boşluklar doluyor beynimde,
ne de uğultular diniyor
Dinmiyor, susmuyor anne
Tek üzüldüğüm şey,
arkamdan baka kalışın olacak
Gözyaşlarına dayanamam anne
dayanamam feryatlarına
Bilirmisin, şu sevemediğim dünyada
hissedebildiğim tek şey,
senin sevgindi anne
O sımsıcak bağrına basışın,
her şeyi ama her şeyi karşılıksız verişin,
gözlerime bakarken gerekirse ölüşün..
Hala tek hissedebildiğim şey
Sen,
sadece sensin anne..
Sevgiyi bana sen öğrettin
Sevgiden korkulur mu hiç
İnan, sevgiden bile korkar oldum anne
Tanıyamaz oldum insanları,
ayırt edemez oldum yalanları
Yüreğim çok yaralı anne..
İnsan seviyorsa neler yapmaz ki,
gerekirse ölür değil mi anne
gerekirse ölür
Eğer dayanamam diyorsan,
benim yaşamam ölümüm olacak
Senin için ölürüm anne
Biliyorum ana yüreği, git diyemezsin
Sil gözlerini,
bak buradayım,
yaşıyorum anne...
Hasan Hüseyin Özak
Böyle muhteşem bir eserin altına imza atan şairi kutlarım.Saygılar...
Dr.İbrahim Necati Günay
yaşamalısın hemde annen için tebrikler akıcı ve güzeldi
'Senin için ölürüm anne
Biliyorum ana yüreği, git diyemezsin
Sil gözlerini,
bak buradayım,
yaşıyorum anne...'
Oh be abi iyi ki finali böyle yaptınız kötü kaptırdım kendimi...Tebrikler...Metin ÖZTURAN
Gecikmis olarak dogum gününüzü en iyi dileklerimle kutluyorum sayin Özak..Siiriniz beni cok etkiledi, tebrikler..Sevgilerimle..
Eğer dayanamam diyorsan,
benim yaşamam ölümüm olacak
Senin için ölürüm anne
Biliyorum ana yüreği, git diyemezsin
Sil gözlerini,
bak buradayım,
yaşıyorum anne...
gecenin anlamına yakışır güzellikte bir şiir ama ümitsizlik olmamalı günahın çokluğu değil pişmanlık duyulmayanı tehlikelidir siz dua edin Allah c.c. hu icabet edecektir selamlar
Turhan Toy
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta