Biliyor musun can;
Bugün bu saatlerdi.
Kapatmıştın gönül kapılarını bana,
Bense kilit vurmuştum sevgime,
Gömmüştüm yüreğime
Gözyaşlarımla.
Oysa dün başkaydın
En güzel elbiseni giymiştin.
Senin için demiştin bana,
Hatırlıyor musun?
Neler değişmişti ki, bir gecede?
Sorgulamadım, hakkım yoktu buna.
Sakladım, çok derinlerde sevgimi.
Kırılsa da akvaryum,
Çatlasa da fanus,
Parçalansa da yürek…
Gömülmeliydi.
Gömdüm...
Ufukta yeni gemi varsa
Yaklaşmalıydı limana.
Demir almalıydım limandan.
Gelmişti zaman
Dolmuştu müddet
Yağmıştı nisan yağmurları.
Silmişti geçmişi senden.
Bende ise yaralar açarak derinden
Gözyaşlarına dönmüştü.
Ayrıldım limandan meçhule doğru.
Rotasız… Hedefsiz
Sürüklesin dalgalar
Hangi kıyıya çarparsa çarpsın.
Hiç önemi yok.
Dalgalar yükseldi
Kasırgalar esti yüreğimde
Ne tusunamiler geldi geçti.
Üşüdüm, kızgın çöl sıcağında.
Titredim…
Sıtmalar nöbetleri tuttu her gece
Ve hayat devam etti.
Sarsıntılarla…
Şimdi uçsuz bucaksız bir sahrada,
Güneşin batışını seyretmekteyim.
Ve biliyor musun?
Ben nisan yağmurlarını,
Hiç ama hiç sevmiyorum.
“Bir aşk öyküsüne”
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum