Irmak, bir kıvrım daha atıyor
Ovada, yoluna;
İncecik bir söğüt, bir çıtkırıldım kavak!
Kıyı, alıyor gönlünü onun
İpek bir yumuşaklıkla öperek.
Bir ekin tarlasında
Tek ayak üstünde bir leylek
Çıkarmış gömleğini, güneşlenen
Bir delikanlı sanki
Ve bir denizkabuğunda bütün deniz.
Mavi işte mevsim
Çocukken saçlarını kesen
Çılgın bir kız gibi;
Duadadır ağaç, bilmeden ve bilinmeyen
Bir Tanrı'ya şükreder şimdi.
Yücelerde bir bulut
Kapatır Güneş'in önünü;
Ak bir ata binen rüzgâr
Çalarken kırbacını
Ne söylersin ey ozan bu göğe, yıldızlara?
Ey hanlar, kervansaraylar gezgini
Adın yazıldı bak işte defterine yiğitliğin;
Kaba gücü övme, öv kaba güzelliği!
Çık içinden şu eski coğrafyanın ve tarihin
Mevsim gibi, ırmak gibi, çıtkırıldım bir kavak gibi!
Kayıt Tarihi : 10.4.2015 12:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mevsim gibi, ırmak gibi, çıtkırıldım bir kavak gibi!
Gerçekten de değerli şair bize farklı bir şekilde şiire nasıl yaklaşacağımızı gösteriyor. Günün şiirini kutlarım. Ant++10
Günün şiiri seçilen eserinizi okurken,anlatımınızın kahramanı gibi bende doğadaydım.Tarlada tek ayak üzerinde duran leylek,gökyüzünde öbek öbek beyaz bulutlar,tepesiyle saçları dökülmüş dedeye benzeyen yüksek dağlar...Sizi ve şiirinizi kutluyor,kaleminize başarılar diliyorum.Selam ve saygılarımla.
''Çık içinden şu eski coğrafyanın ve tarihin
Mevsim gibi, ırmak gibi, çıtkırıldım bir kavak gibi!''
Bu güzelliği, bu yeni fikri bu istikbal vaadeden umut dolu dizelerin şairini alkışlıyorum Mevlana'nın şu sözü gibiydi adeta''yeni şeyler söylemek lazım''
Tek ayak üstünde bir leylek
Çıkarmış gömleğini, güneşlenen
Bir delikanlı sanki
Ve bir denizkabuğunda bütün deniz.
Mavi işte mevsim
Çocukken saçlarını kesen
Çılgın bir kız gibi;
Duadadır ağaç, bilmeden ve bilinmeyen
Bir Tanrı'ya şükreder şimdi.
TÜM YORUMLAR (9)