Bu gece, deli uçurumlara açtım gözlerimi.
Yıldırımla kovuldum göklerden,damla olup yağdım.
Hasretin semerini,atabilmiş değilken üzerimden,
Köleliğin körelttiği,geleceğe engel ağdım.
Yağdım deli gözlerinden,söylecekler içimde,
Seni anarken bu gece senin için her sözümde.
Devleşirken anlamsızlar,logarlara sürüklenir.
Yürek acı ısmarladı,dilimse sana bilenir.
Sana sadık değil beden,et parçası kemik çürür.
Seven ezilse,bu gece sevmeyene doğru yürür.
Burnun inmez bulutlardan,gözün değmez ki yerlere,
Seni böyle aldatırdı,kahrolası nankör gurur.
Biliyorum görüyorsun,feryadımı duyuyorsun,
Kayıtsızlık içerinde nefret ile büyüyorsun.
Sen beni anlamadın,tanımadın ki bu gece,
Güya bana gelir gibi yalnış yere gidiyorsun.
Eziyorsun tek gülümü,kıyıyorsun canlarına,
Kendinide yok edecek gücü kimde buluyorsun.
Arşivlerim ayrılıklar,hasret diyip bağırıyor.
Görmüyorsun,bu gecede ölüm beni çağırıyor.
Ağırıyor eklemlerim kırık dökük yaprak gibi,
Çöllerinde fırtınayım,ayazında hırçın tipi.
Gezip görmediğim yerler,özlemek bile anlamsız.
Keşişimin pınarında aşk arıyorum,yalansız.
Şimdi hüzün dolu bohçam,pencereden bakıyorum,
Yılların topladığını,bir saate atıyorum.
Kim dinlemez senden başka,özlem dolu satırları,
İzlerinde yüklü giden,sitem yüklü katırları.
Her kelime düğümlenir,çözmesini bilemezken,
Daha karalama beni karaları silemezken.
Şah damarım köpük köpük,patladı ha patlayacak,
Sende gizli,sensizliği mezar dahi saklayacak.
Akacak tek gözlerimden,sana gelen yaş olacak.
O destanın kilidini çözemeyen taş olacak!
Arayacak hep soracak,başını taşa vuracak,
Tek dileği; dudağımdan o sözcüğü duymayacak.
Başkaları anlatacak,hevesini kırar gibi,
Dolanır adım dilinde,pişmanlığı sınar gibi.
Bense; kurumuşta kopmuş son baharın hazin gülü,
Yalnış yerde yalnış zaman,açmak acı geçtik dünü.
Bu gecede parçalattı itlerine yine sustum.
Eğdim başımı secdeye,en derinden günah kustum.
Neden? Dedim,bu gecede dilimde başağın açtı,
Koptum gittim buralardan,dertli gönül derman saçtı.
Aşık bulurmuş kendini,maşukunun kaleminde,
Bulamadım,beni sende,gitti sandığım yerinde.
Öyle şeyler düşündüm ki bu gecede ben düşerken,
Sen düşünürmüsün? Bilmem,bir köşede gülüşürken.
Koptun gittin yorganımdan,çamurların merdivende,
Sabah çıktı,son mektubun yandı gitti şöminemde.
Yıllar toprakla kapatmış,ruhsuz,ıssız kabir sandım,
O gözlerin gözlerimde canlanınca,Yarab yandım!
Anladım ki,senden gayri dermanada el süremem!
Şaşkın olsa deli damla,her yatağa sel giremem!
Gidiyorum artık gece,sende git artık geç oldu,
Sevgi aslı ayrılıkta,ayrılması zor güç oldu.
Tahtın kurulu düzendi,hicran vurdu,gözden düştü,
Derdim deryada yüzendi,acım durdu,özden düştü,
Bu son satırda gözlerin gözlerimden,sözden düştü,
Bu gecede,bilinmeze kanat çırptım bir kuş gibi...
Son sözümüde çakarken,tokat olsun sivri dilim.
Yalnızlığa,kan satarken zehir doldu iliklerim.
Ey kitapsız! Anlamadın.Yine haykırırım sana,
Silinmeyenler içinde çizilmezsin,yerin derin...
Kayıt Tarihi : 8.2.2010 01:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Askerde gececi olduğum, yirmibeş günlük öykü.Gecenin karanlığının bende uyandırdıkları.
Duyguların damla damla akarak yüreklerin iç içe kaynaştığı ŞİİR HALKALARI grubumuzun bir gönül halkası olarak, sizi aramızda görmekten değerli paylaşımlarınızla grubumuza renk katmanızdan onur duyarız. Selam ve saygılarımla...
https://www.facebook.com/groups/407565023035664/
harikaydı
TÜM YORUMLAR (6)