Bu Gece Son Geceleri

Hülya Kırklaroğlu
189

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Bu Gece Son Geceleri

Saç diplerimin sevgili günlüğüm✍🏻
Seve, koklaya çokça bakacağım aynada söz veriyorum.

Bu kadar duygusallık yaşamamıştım hiç ak saçlarım ile; farklı bir dilde konuştular benimle, kuaföre gidecekken bugün hastane sonrası; üçyüz altmış derece dönüşle önce metroya götürdü adımlarım… Ardından marmaray ve sonrasında metro ve düdüklü tencere hadisesi şaşılacak bir durum…

Ne anlatmak istiyordu saç diplerim, daha da derin düşünsem, taşan düdüklü tencerenin de saç dipleri ile bir matematiği, fiziği var diyecek oluyorum, hadi hayırlısı…
Ne anlatmak istiyorlar bana?
Dünyanın geçiciliğini mi!
Boyanın kum saatini çevirmeyeceğini mi?
Giden yılların, boyayla geri gelmeyeceğini mi?

Anlatıyorlar kendi dillerinde bir şeyler…
Duyuyorum, duymasına, işime de geliyor.
Her şeye gülmeyi öğretti duygular… Her şeyi tartmayı izâh etti…

Bu kadar cümlelerin ruhumda hem sorusu, hem de karşılığı var elbette.
Böylesine derin duyguları kaleme almak, ne bileyim cümleyi sen tamamla sevgili günlüğüm✍🏻

İyi şeyler başardık bence… Güzel, sağlam adımlar attık.
İyi ki; iç dünyamıza dönmüşüz, aradığımız ansiklopedi meğer içimizdeymiş… Ya görmeseydik, ya sıradan duygusuz hayat yaşasaydık…
Ya elalem ne der diye bir düşüncemiz olsaydı!
Biz olabilir miydik hiç?
Yer, gök konuşur muydu bizimle?
Ya tapınsaydık dünya malına, dünya da bırakacağımızı bile bile, ya öyle yaşasaydık…

İyi ki geç olmadan yüreğimize bakınmışız.
İyi ki yolum kesişti yüreğimle.
İyi ki el uzattı, kalemime…

Çocukluğumdan, bu güne birlikteyiz, büyük şeref…

Hiçbir şekilde, hiçbir şeyin ölümünün olmadığını yine ve tazelenen duygularla kavradım bugün…

Yumurtaları, etlerini yediğimiz tüm hayvanlar nasıl bizim vücudumuzla tekrar hayat buluyorsa işte tam o noktada
“Ölüm yok diyorum”… Ben öldüğüm de böcekler gelecek belki göreceğim uzaktan… İşte; ak düşen saçların boyaya ‘be hey beyhude bedenimde gezinen yapay renk, düş şimdi ak toprağa’ diyeceğini şimdiden duyuyorum…
Ve ben tüm bu olan bitenleri, izleyeceğim…
Doğrusunu istersen sevgili günlüğüm yüreğim burkuldu sahne canlanınca gözümde… Toprağa girmeyecek gibi yaşıyoruz ya hayatı; hiçte öyle değilmiş, sahne ortada!

Bedenimi kemiren tüm canlılarda yeniden doğacağım hayata, bu kısmı iç açıcı. Ama keşke korkutmasalar, önce ruhumla konuşsalar…benim, seninle konuştuğum gibi…

Sonra incinmez ruhum…
Hoş hayvanlar incitmez, insanların incittiği gibi…

Yatsı ezanı okundu seninle sohbet ederken çimdikle beni al dünyaya… Ay doğdu, ya da hep orada zaten… Karanlık ve ölüm iki ayrı güzellik.
Nereden ve neye hangi pencereden baktığına bağlı, yaşam.

Bunun neresi ölüm… Yorgun bedenden, başka canlarda yaşama yeniden merhaba demek, kulağıma ve gönlüme ne güzel geldi… Keman dinletisi gibi sanki satırlar aslan kalemim, sağlam ve sevgiyle yaşa; yüreğim içime huzur ektin…

Ama tabii ruhum koşup gidip Babacığımı bulsun ruhlar aleminde…
Böcekler ziyafete başlarken, hem o zaman gönlüme de güç gitmez… “Çünkü ben her şeyin kıymetini bildim”…!

Böcekler yiyince bedenimizi bir daha konuşamayacağız belki ama; güzel anlaşacağız diye umut besliyorum, onların bedeninde de…

İnsan olarak konuştukta kim anladı bizi?
Yazmak en güzel seçimdi, benim için…

4. ncü bölüm

Hülya Kırklaroğlu
Kayıt Tarihi : 28.12.2023 20:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hülya Kırklaroğlu