Avuçlarımı kanatırcasına elime tutuşturdun sevdanın güllerini.
Kopardın ve gittin,ardında bir beni bırakarak.
Tırmanışımda yıkıldı umudun dağları,
Hep tırmanışımda yıkıldı.
Soluk soluğa can verdi bu bekleyiş...
Karanlığın utangaçlığında alevlendi arzular,hasrete yoldaş.
Bir yaşam felaketiydi sanki üzerime çöken.
Oysa,
Buharında kaybolan su damlacıkları gibi,
Anlık olsun isterdim ayrılık.
Zaman dursun isterdim.
O saf gülümseyişlerde bırakmak isterdim hayatı,
O yıldızlı gecelerde,
Ama olmadı...
Bu sonsuz gidişin yamacında birikti ayrılıklar.
Bir devrilişe tutsaktı attığım her adım.
Kimi zaman ruhuma işlerdi sevdanın ateşi,
Kimi zaman da poyraz esen rüzgarlar kadar anlıktı hep.
Nisan yağmurları gibi soğuktu hüznüm içimde.
Kimbilir belki yalandı düşler...
Sığdırabildiğim ne varsa aldım gidiş biletinle bir.
Raflara kaldırılmış tozlu sevdaları temizledim yüreğimle.
Belki de ardımda ağlayan gözler bırakır giderim,
Belki yüreğimin kuytusunda boğulur özlemler.
Acıların uysallığında gizli kalmış o masumiyet.
Güneş hiç batıdan doğmuyor,
Ay kaybolmuyor geceleri.
Hayata meydan okurcasına efkarlıyım işte...
Beyaz bulutlar yağıyor bu kentin akşamlarına,
Hava soğuk.
Ve saçlarımda aklar var,senin kar zannettiğin.
Umursadığım her sevgi, ihmalkar yılların elinde.
Geceleri rüzgar dansetmekte sevdamla,
Güneş günlerdir inada teslim...
Derken;
Gözlerin düşüyor uçurumlardan.
Enginlere salıyor o mavi düşlerini.
Yansıtabildiğim çok şey var sana dair,
Gidişin ve anımsadıklarım.
Hepsi de yüreğime ait, yaşanmışlığın bile...
Aniden acı bir gülümseme kaplıyor dört bir yanı.
Bir lokma ekmek misali,
Muhtaçlığım vuruyor sensizliğin camına.
Firara gebe sanki her bir avunuş.
Hasretin diyarlarına kaçar arsız avuntular.
Okyanusun dibindeki çakıl taşları kadar yosunlu yalnızlığım...
Biliyormusun;
Varlığın bile dindirmiyor artık içimdeki mutsuzluğu.
Bu acı bitsin,bu sancı dinsin diyorum.
Bu gece haykırmalısın gönlüm,
Sırf bu gece haykırmalısın içindeki sevgiyi.
Tüm fedakarlığınla,
Son kez...
Ve bu gece kutlamak düşüyor payıma acıların bayramını.
Çınlamalı yeryüzünde ağıt yakan sevdalar.
Bu aşk gömülmeli anlıyormusun!
Sayıkladığım her an çaresizliğim kucaklıyor anılarımı.
Bir bayram sabahına varıyor sensizliğim.
Bitmeli artık bu düşler, bir son bulmalı...
Gözlerimi her açtığımda,seni yaşamak istemiyorum artık.
İçimdeki feryatlar,suskunluğumun katili bu gece.
Hep senin gözlerinde ölmek isterdim ya!
Hep senli zamanlarda acıtmak isterdim canımı.
Demek yokluğunun kuytusunda can vermeli hasretler...
Ve;
Ve sevdamın cesedi,
Gözlerinin cennetine bu gece gömülmeli...
Kayıt Tarihi : 11.7.2007 11:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Dilek Topraklık](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/11/bu-gece-son-7.jpg)
İçimdeki feryatlar,suskunluğumun katili bu gece.
Hep senin gözlerinde ölmek isterdim ya!
Hep senli zamanlarda acıtmak isterdim canımı.
Demek yokluğunun kuytusunda can vermeli hasretler...
Ve;
Ve sevdamın cesedi,
Gözlerinin cennetine bu gece gömülmeli...
Böylesi duyguların yoğun yaşandığı ender bir yapıt ,
benide aldı götürdü,teşekkür ediyorum bu heyacanı yaşatığı için bu şiire ve değerli şairine!Harkulade..!
saygılarımla
ömer faruk
namık cem
TÜM YORUMLAR (5)