Sevdiğim güzelin, elinden tuttum
Uzattı dudağın, “bal”, dedi bana
Gölde balık gibi, zokayı yuttum
Ne olur, birkaç gün,”kal”, dedi bana.
Ceplerim doluydu, kabarık cüzdan
Doğrusu hoşlandım, bu deli kızdan
Belki biraz sevgi, biraz da nazdan
Bir pırlanta yüzük “al”, dedi bana.
Masraflar yükseldi, hızım kesildi
Dükkân geze-geze, bacak kasıldı
Korktukça, kolumdan tuttu, asıldı
“Korkma deli, yürü, dal! ”, dedi bana.
Bu dostluk, böylece gidecek sandım
Kapıldım şeytana, nasıl da kandım?
Peşinden koştukça, yandıkça yandım
Ne belâ olursa, “sal”, dedi bana.
Ben durumu çaktım ama, geç oldu
Sevdiğim kız beni, yoldu da yoldu
Çıkarcı sevdalar, git gide soldu
Her gün değil; “Seyrek gel! ”, dedi bana.
Paralar bitince, kalmadı neşe
Bizim hayat kaldı, dübeşle şeşe
Üstüm başım yırtık, elimde şişe
Baktı, baktı, ”Bu ne hal”, dedi bana.
Gözlerim faltaşı gibi açıldı
Yediğim kazığa fiyat biçildi
Zatım bir numara hıyar seçildi
Ekşitti yüzünü “Mal” dedi bana
Artık benim için, eski bir yardı
Başımı ağrılar, ateşler sardı
Haa kolunda, yaşlı bir adam vardı
Sattı beş kuruşa, “el”, dedi bana,
Kol-bacak gösterdi, “al! ”, dedi bana
Kayıt Tarihi : 17.9.2008 22:28:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu olay asla başıma gelmedi....
Bizim hayat kaldı, dübeşle şeşe
Üstüm başım yırtık, elimde şişe
Baktı, baktı, ”Bu ne hal”, dedi bana.
Gözlerim faltaşı gibi açıldı
Yediğim kazığa fiyat biçildi
Zatım bir numara hıyar seçildi
Ekşitti yüzünü “Mal” dedi bana
Artık benim için, eski bir yardı
Başımı ağrılar, ateşler sardı
Haa kolunda, yaşlı bir adam vardı
Sattı beş kuruşa, “el”, dedi bana,
Kol-bacak gösterdi, “al! ”, dedi bana
Üstadım gerçek hayattan, acı tablolardır bunlar, bu kazıkları yemeyen varmı? Tebrik ve saygılarımla.
İşte öyle şu anda çok şaşkınım.
Benzer isimle, benzer mısralarla bir şiirim var...
Aman Hocam; 'Daha bir yıllık şair bile değilsin, benimle aşık mı atıyorsun?' demeyin bana...
Ayaklar ve birçok mısralarımız benziyor. Yayınlamamıştım. Şimdi, 'çalıntı' denebilir korkusu sardı... Tabi ki sizin düzeyinize gelebilmek için yılları kat etmem gerekir.
Belki daha kısa sürede yakalarım. :)))
Kara Fatma kadar cesurum ne de olsa…
Bari buraya ekleyeyim.
Ve...
Yayınlayayım. :)))
Dedi Bana
Biriyle tanıştım, günün birinde
‘Şiirlerin baldan, bal’ dedi bana
Duyguları coşmuş, yerli yerinde
‘Gir gönlüme orda, kal’ dedi bana
Gözüne bakınca, kendimi buldum
Sözleriyle neşe, huzurla doldum
Koluna takacak, en uygun koldum
‘Uzattı elini, al’ dedi bana
Elini elime, alsam mı bilmem
Onunla deryaya, dalsam mı bilmem
Çiçeğim açmadan, solsam mı bilmem
‘Yık surlarını yık, gel’ dedi bana
Yardım et Allah’ım ne derde düştüm
Kapanan yaramı, yeniden deştim
Sanki aradığı, en uygun eştim
‘Açtım yüreğimi, dol’ dedi bana
‘Aşk imiş şairin, aşı ekmeği
Reva görme bana, acı çekmeyi
İsteme çorağa, tohum ekmeyi
‘Sana olan sevgim sel’ dedi bana
Ne yapsam ne etsem, şaşırdım kaldım
Aylarca hep aynı, daveti aldım
Avcı değil idim, ceylanı oldum
‘Menzilimdesin sen, bil’ dedi bana
Düşünüp bir karar, kılamıyorum
Gönlümü gönlüne, salamıyorum
Huzuru yitirdim, bulamıyorum
‘Gidemem gösterme, yol’ dedi bana
29 Eylül 2008
Fatma Biber
TÜM YORUMLAR (22)