Dostun eşiğine koydum başımı,
Bastıkça ezilip tozdum bu gece.
Yâr dizinde tâbir ettim düşümü,
Nazı niyâz sanıp üzdüm bu gece.
Nefsin îdamına kırdım kalemi,
Sevgime sermâye yaptım çilemi,
Kâinatta saklı binbir gizezemi;
Yumak yumak sarıp çözdüm bu gece! ..
Damlaya karışıp deryaya aktım,
Karanlığa dalıp, ışığa çıktım.
Yokluk aynasında, Varlığa baktım.
Benliğim eritip süzdüm bu gece.
Türk’ü, Türkçe Yesevi’den dinledim,
Yunus’larla asırlara ünledim,
Semâzenle coştum, neyle inledim;
Gönül atlasını gezdim bu gece.
Kimisi şems idi, kimi Mevlânâ;
Can attım, canların halvetgâhına.
Hâli pür-melâlim, şahlar-Şahı’na:
Kâğıtsız, kalemsiz yazdım bu gece.
Saf saf dizi dizi Kırklar, Yediler;
Ilâhî vecd ile sarhoş idiler.
Köhne cesedime can üflediler,
Sırlar deryasında yüzdüm bu gece.
Binbir Alperen’li irfan ordusu,
Sundular Ömer’e bir cam dolusu.
Âbı-hayat mıydı yoksa Bengisu?
Kana kana içip sızdım bu gece! ..
Kayıt Tarihi : 2.2.2004 15:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!