Kalemin raksedişi durdu, dondu kaldı.
İsmini yazarken sükutu, buldu kaldı
Döndü yüzüme vurdu, sordu kaldı
Bu gece ruhumda utancın izi kaldı
Halbuki ne methiyeler vardı, nameler gibi
Yüzümü kızartıyordu, kondurduğun buseler gibi
Gözümün önündeydin, melaikeler gibi
Bu gece ruhumda utancın izi kaldı
Niyetim aşkımı anlatmak kadar güzeldi.
Yağmur olacaktı mısralar, akacak seldi
Bilmem kalemin inadı nereden geldi
Bu gece ruhumda utancın izi kaldı
Yırtmak istedim, gecenin karanlığını
Yıkmak istedim, sensizliğin kainatını
Hüseyni unuttu, yaşadığı hayatını
Bu gece ruhumda utancın izi kaldı
Kaldırdım zalim kalemi, yere çaldım
Esbab sükut eyledi, yekpare kaldım
Haykıracakken semaya, behre daldım
Bu gece ruhumda utancın izi kaldı
Kayıt Tarihi : 10.1.2025 00:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Efendim malumunuzdur ki Hüseyin Nihal ATSIZ ( VAR OLSUN) sözün, duygunun üstadıdır. Rahmetli ATSIZ şiirlerini okurken "O gece" ve " Dün gece" isimli şiirlerini gördüm. Üstadın " Bu gece "isimli şiiri yok acaba " bu gece" şiirini haddimi aşarak ben yazabilir miyim diye çıktığım bu duygu selinde Üstadın ne kadar usta bir kalem ve gönül adamı , kendimin ise ne aciz olduğumu anladım. Maalesef elimden gelenin en iyisini bu kadar yazabildim. Bu şiir "SuPi" mahlasını kullanan beyefendi tarafından seslendirilmiş olup You Tube kanalımda dinleyebilirsiniz
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!