Bu Ezgilerdeki Sessiz Bir Çığlıktır.Bunu ...

Salih Özgenç
48

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bu Ezgilerdeki Sessiz Bir Çığlıktır.Bunu ancak Analar Bilir.

Naralar duyulurdu sokağımızdan
öyle acıydı ki naralar, işte öyle
'sensiz zor durumdayım
daha gülemez oldum
inan habu dünya'dan
hiç zevk alamaz oldum,

koş yetiş imdadıma
boğuluyorum sanki
ne kanser, ne de verem
sensizlik öyle zor ki oooyyy,

gidişinle yıkıldım
hüznünden duman oldum
bir an bile aklımdan
seni çıkaramadım,
koş, yetiş imdadıma
boğuluyorum sanki! ! ! '

bu sesi havadaki kar sesi kesiyor
orta yerinden biçiyor nakaratın
havada kar sesi var
gecede çocuk sesi
mahalleden davul sesi gelmekte
minareden sela okunuyor sabaha
bir ölen var komşulardan
sevdalarını toprağa taşıyan
çocuk seslerini duymayacak, ne yazık
üşümeyecek iliklerine kadar
sıcacık sevdiği olmayacak
fener asacaklar mezarına
cemaate gül suyu serpilip
lokum dağıtılacak törende
annesi saçlarını yolacak
babası elemli
sevdikleri yasta toprağa düşenin
sevdikleri yasta
naralarla yaşayanın.

Karlar ha düştü ha düşecek
us'lar çocuk naralarında
us'lar gönül yaralarında
us'lar ekmek paralarında
saçlara karlar yağacakmış
kimin umurunda.

Sevdalar sürgün edilmiş
Palmar'ın en ücra köşesine
takalar hep kahır yüklü
hep kahır çekmekte limana
kehribar gözlü balıkçılar
cenaze namazında
zaman daha katı ölümden
daha acımasız
sürgün yaralı gönüllerde
şafağın alaca karanlığında
kanallar çelik levha gibi parlıyor
ölen görmeyecek, ölen duymayacak
deniz yönündeki kümelenmiş
kapkara bulutları
kırmızı renge boyanmışlar
sürüler halinde esmer serçeler
evlerin damından çıkmakta
hür yaşamlarından doğan sevinçli ötüşlerle
inanlıların neşesiz, cansız ilahisine
anaların yoksulluk ezgisine karşılık veriyorlar
bu ezgiler ki sessiz bir çığlıktır
arş-ı alaya her bir gün uzanan
bunu duymaz, görmez ölüler
toprak iki kez verimli olmaz üst üste
bunu da bilmez mahallede davulcular
umutsuzca çırpınan zurnacılar
bunu ancak analar bilir
bunu ancak yar'lar, yarenler bilir.

Bu gel-git'lerin bir nedeni olmalı
bin nedeni olmalı yaşamın azizim
düşlerini sağ omzuna asışının
bana öyle gelişinin.

Havada kar sesi var, duyuyormusun?
sen bana geliyormusun?
ben de uyandırırsın duran zamanı
demelerimi dinletirsin gözlerinden
sol yanın boş kalsın, beni uyutursun
ne davul, ne sela sesi
toprağa düşen benmiyim sende?
Ben olduğumu düşün ölenin
sen gülüşlerini yanaklarına kilitle
yüzünde göz izi istemem
eğer ki ölen ben değilsem
ben yoksam musalla taşında
hoyrat gözlere düşman yaratma benden
ben barış adamıyım gurban
ben sevgi adamıyım bilesin.

Kaşlarını yüzüme ser
sensiz ölmek istemediğimi görmesinler
kirpiklerin ağudan ok sinemde
saçlarını kefen yap bedenime
kuzucuklar yaralarımı görmesinler
senin için öldüğümü
bu ölenin ben olduğumu bilmesinler.
Ne kuşlar, sürgünler, bu kadar debdebe
ben ölmek istemiyorum bu kış da
sevdamı bahara saklıyorum
yaşıyormuyum; sende arıyorum
ölümü sende arıyorum...

Salih Özgenç
Kayıt Tarihi : 20.1.2009 13:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Salih Özgenç