Bu destanımızda Kâfîrlerle Dostluk diye ...

BU DESTANIMIZDA KÂFİRLE DOSTLUK DİYE LANSE EDİLEN HEZEYÂNI MEZELLET SERENCÂMINA(BESMELENİN ON DOKUZ HÂRFİNE İSTİNADEN ONDOKUZ KIT’A İLE) İTHAFTIR

Dikkâtli ol müslümân! Akrep zehir depolar
Gafletini bulduğu anda zehir değecek
Sahnedeki piyonu Fetö’lerle Apolar
Caminin duvarına ha siğdi ha siğecek

Bunu ben demiyorum vatan sever emekli
Hasan Atillâ UĞUR ifşâ eder, demek ki
Özüne vakıf çünkü İngiltere yemekli
A Be De sofrasına buyurunuz diyecek

İşte: Suriye’deki sıtratejik ortaklık
Muarız desteklemek sıtratejik ahbaplık
Düşmana sıtratejik dost demekse ahmaklık
Örülen çorapları kendileri giyecek

Bırakın şu kâfirden haini istemeği
Öğretiveririz Abdullah Çatlı demeği
Günâh: boşu boşuna hebâ etmek,emeği
Yiğidler var haini binipte, getirecek

Bırakınız kâfîrle dostluk hezeyânını
Alan dost dediklerin değilmidir canını?
Derini yüzeriken döktükleri kanını
Türkün kanı diyerek üzerinden tüyecek

Mü’minin dostu mü’min,olacak diyor Âllâh
Kapatın incirliği etmeyiniz eyvâllâh
Fitne kazanı nato orada, sübhanâllâh
Ümmetin meşvereti, A.Be’yle boşlanacak

Bu savaşın emsali görülmedi tarih de
Harici düşmanları biliyoruz sarih de
İçteki kriptolar Ömer, Osman, Arif’de
İhânet kumaşını dokuyan kişlenecek

Daha üç gün geçmeden çomağı aldı ele
Vur davula çal zurna, seymenlerin el ele
Sensin efendileri, sâhîb-i vatan köle
Diyerek üç yüz yıldır fişleyen, fişlenecek

ARTVİN’deki altını, petrol rezervlerini
Ele geçirmek için roket panzerlerini
Üstüne Tevcih etti füze, mavzerlerini
Sırtlanlar: sırtlanlarca sırtından dişlenecek

Biliyor, görüyorlar, Selâhaddin Eyyûbî,
Fatih Sultan, Süleyman, Yavuz, Alparslan gibi
Duyunca, korkusundan titriyorlar, Tayyib’î
Düstûr-u Habîbûllâh ameli işlenecek

Küfür çağını yıkıp medeniyet çağını
İkâme eden Fatih Ayasofya bağını
Çözüp tenvir eyledi İslambol otağını
İslâmbolun ikinci Fatihi düşlenecek

Düşler hakikât oldu Şahlanınca ümmeti
Rabbın desteği geldi, işleyince sünneti
Şüphe yok biliyoruz, dünyâ müşrik cenneti
Fitnetüz zaman Mühr-ü Îsâ’yla aşlanacak

Âyet, Hadîs açıkca, beyân ediyor bunu
Mü’minlere: dünyanın cehennem olduğunu
Burada ne ektiyse, âhrette bulduğunu
Hakîkât-i Hak ile batılat tuşlanacak

Üç bin kişi Üç yüzbin Romalıyı atletti
Bunu kul yaptı diyen münâfıktır, haltetti
Yüz kişiyi bir tane müslümân mağlûp etti
Emriyle: EBÂBÎL’ce düşmanlar taşlanacak

UHUD’da: Hak Tealâ mü’minleri korudu
Habîbin etrafında birkaç kişi var idi
Semâvâttan: Melâike ordusu yürüdü
Cühelâ: cehennemde ateşte haşlanacak

Tereddüd yok düşmandan nerede neyi varsa
İçimizde devşirme kıripto karaborsa
Şeyh Şamil, Ali İzzet Beyoğlulara sorsa
Cevâb: ÂLLÂHÜ EKBER, diyerek şişlenecek

İnsan; şeytanı olan münâfığa kanmasın
İlâhî lânet ile dû âlemde yanmasın
Bil ki: şerde hayır var, her hayra aldanmasın
Aldananlar AGUSTUS ayında kışlayacak

Hayır görülenlerde nice şerler vareste
İmânın faydası yok biliniz son nefeste
Tarîk-ı İmân üzre seyredene, aheste
Altın çağın mühürü cennetle hoşlanacak

İngiliz, fıransızın, A. BE. DE’nin Almanın
Belâsıdır çektiğimiz, bunlarla dost olmanın
Hakk yolunu: İSLÂMİ: destanında bulmanın
Hazzı ile Hak için cihâda başlanacak