Yanıp yangınını söndürdüğümüz,
Bu değirmen bize un öğütmüyor.
Alın terimizle döndürdüğümüz,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Ne zaman çağırsa koşuyoruz da,
Gönülden severek yaşıyoruz da,
Gece gündüz sular taşıyoruz da,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Çok başlar düşürür çok boyun eğer,
Harami tanımaz; hak hukuk, değer,
Bizim sandık ama değilmiş meğer,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Ne kan ne canımız para etmiyor,
Heba ettiğimiz ömür yetmiyor,
Bekle bekle, say say sıra bitmiyor,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Arpalığa dolmuş börtü böcekler,
Her dem önümüze set örecekler,
Şeytanlar gerçeği zor görecekler,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Hep bir tuzak kurar, birliğimize,
Hırsından kudurur dirliğimize,
Tahammül edemez varlığımıza,
Bu değirmen bize un öğütmüyor...
Kayıt Tarihi : 22.11.2020 13:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!