BU BİR FİLM DEĞİL
Selam
.
Uzun ara oldu şiir yazmayalı, her şeyi unutmuş gibiyim
Kalemi alsam elime, bu defa sözcükler uzaklaşır benden, biliyorum
Yenilenme mevsimi, ben eskiyorum
bu kadar alaturka sevmeseydin diyor yeniler
bir bakıma haklılar
gramafon da "Kör olsun bu aşkın gözü"
oysa yarım asır geçmiş ihtilalin üzerinden bende aynı korku
gökyüzü masmaviydi üstelik
bugün deniz gri
eskisi kadar lezzetli değil yani balıklar
balık demişken unutulur mu hiç Ali dayının çilingir sofrası
nasıl harâretle başlardı söze ve hep sek içerdi rakıyı
hiç modaya uymadı ama gün geldi moda oldu alttan geniş paçalı giydiği pantolonu
Hulusi’nin kedisini fare kovalamış duyunca ne çok güldüm
o kadarda alaturka değil hayat
dışarıda kar
sahi kahvaltıda ne eksik diye düşünüyordum hanım domates salatalık işte ne varsa koyu verdi
babamın canı bir Fatiha çekti durup dururken gelmezdi aklıma
köye elektrik direkleri dikildiği yıl öldü
gecenin gündüz kadar aydınlık olabileceğini nereden bilebilirdi ki
en çokta askerin elindeki telsizi merak ederdi
çocuktum hatırlıyorum kendi kendine keşfe konur bir türlü çözemezdi mantığını ama o gün büyük bir cümle sarf etti altı bomboş olan,
görüntülü konuşma olacak dedi ve ekledi
keşke görebilseydi ekledikleri sözcükleri
erken kalkardı
güneşi bile rahatsız edercesine
keşke kar mevsiminde domates salatalık yendiğini de görebilseydi
artık körebe oynamıyor çocuklar
yağmur duası da yok
şalvarlı teyze de öldü
ilk Türk astronot uzaydan döndü sağlıklı görünüyordu
yeşil
sus sus duyacaklar dünyanın öbür ucundaki bir kaç iyi adam
kahrolsun boğazımda düğümlü bir sözcük
bu evler
bu kalabalık anlat anlatabilirsen
soracaklar ve ekleyecekler dört duvar nede olsa çok soğuk
peki ağlaya bilir miyim
yine uzun uzun masallar sokak mitingleri
görülen o ki Tanrı
yok yok benim Tanrım değil onların ki
yetkili kılmış onları
ey halkım
kurtuluş reçeteniz gördüğünüz şu şemsiyem
ıslanmak istemiyorsan
yine Rüstem dayı geldi aklıma ne zaman evden kaçak içse hadi ıslanmaya der giderdi
hanımı saftiriğin önde gideniydi o da ıslanmamak için sığınacak şemsiye arardı
bitecek bir gün
hani durulacak su
beynimde gözlerimde kirli bir tortu kulaklarım delinecek gibi
daha neler neler
her bir bahar sokaklarda yankılanan özgürlük çığlıkları ve yıkılan bir çok devletler
nasıl galip gelebiliyordu onların Tanrıları peki sizin Tanrılar
alnımı bir boşluğa dayıyorum karanlık yağmurlu bir gün
öksürüğümde arttı ama büyük mavi bir düşüm var
yarın ve yarınlar
bir bakmışsın bir çift mavi göz
ey halkım diyorum
gülüyor oradan Amerikalı, hangimiz baş rol acaba,kimden vazgeçecek
ipesapa gelmez
ne yapsam
ne yapsam
ölebilirim bir uyanış için
bu bir film değil ey halkım
Kayıt Tarihi : 4.3.2025 21:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!