BU BİR DENİZ HİK YESİ
Her semtinde bulunan, sevdadır İstanbul’un.
Şu köşe şark köşesi
Şu köşe garp köşesi
Ortada kız kulesi
Bu bir deniz hikâyesi
Bu bir deniz hikâyesi
Karaköy’den başlıyor yepyeni bir yolculuk
Su yüzünde bir ev,
Dalgalarında avuç avuç çiçek
Denizi dökmüşüm içime,
Rengârenk çiçeklerle gülerek.
Görülmemiş senfonidir.
Balıkçıların gel sesleri
Haydarpaşa’nın kalkış ıslığı arası,
Su yüzüne düşen,
Hülyaların huzmesi,
Denize dökmüşüm içimi
Anda olsa kapanıyor acılar
Açılan yepyeni bir hayal penceresi,
Dalıyorum önceyi unutarak
Gökyüzüne uçuyorum sanki
Bu bir deniz hikâyesi.
İncitmemek için denizi
Güneş bir tuhaf kırılır, Sarıyer’de
İki toprak faslında tutuşur, Haliç
Ansızın Galata şaha kalkar.
Her şey İstanbul’da başka
Rüzgâr, meltem, bulut,
Sahil, kaldırım, tepe,
Çay, kahve ve simit.
Sevgililerin rüyası visal,
şıkların kâbusu olan firkat,
İstanbul’da bambaşkadır.
Kuşatır mai ovayı
Dergâhlardan yükselen
Zakirlerin hu hu nefesi,
Sallanan vapur üstünde
Kurulan küçük bir düzen
Masmavi gök yere düşmüş
Minareler arasından seyrederken bu şehri
Deniz gözlüm, deniz feneri, deniz gibi derin
Çekilen birkaç resim
Neler doğuyor, gelişiyle denizin
Seyir kısa, hayali uzun
Aklında tut, seyahate başlarken
Bu mavi: renk değil, su değil.
Köpürüyor yeniden içim
Üzerinde yürümek martılara has
Hayalimde dalgalar basamak
Üzerlerine basarak
Hep göklere çıkmak istiyorum
Bitiyor her şeyin bittiği gibi
Ayılıyor insan
Duyunca Kadıköy’ün iniş sesini.
Her semtinde bulunan sevdadır İstanbul’un
Şu köşe şark köşesi
Şu köşe garp köşesi
Ortada kız kulesi
Bu bir deniz hikâyesi
2001-İstanbul
Karaköy-Üsküdar
Rıza Çavuş
Kayıt Tarihi : 6.7.2023 13:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!