Seni gördüğümde, özlediğimi daha çok anlıyorum
Sadece suda çırpınmaz insan
Sadece suda boğulmaz
Gözlerinde çırpınmayı anlatmaya çalışıyorum
Namussuzca bir çıkar ilişkisinde yüreğim
Boyuna, posuna, yaşına bakmadan
Sana doğru çekiliyor tüm sandallarda küreğim
İstediğin her şeyi vereyim
İstemediklerini bana bırak, ama sana ait olsun, seninle yaşamış olsun
Ben hayal kurayım mazoşist bir duyguyla
Bize öğrettikleri aşk masallarında kavuşmak ayıptır
Vuslatta aşk kayıptır
Terbiyem buna müsait
/ şimdi tamamen senin resimlerinle süslenmiş güzellikler, ben seyrediyorum/
Sıkı sıkı tutuyorum seni aklımda
Sadece orada kaldın aslında
O da deliliğin sınırlarında dolaşan bir çaresizlikle sarılmış
Senin bıraktıklarına
/vücudunda dolaşan dudaklar beni yakıyor,
ve çiçekler sen kokuyor, gel de delirme/
Yollarda çorak bir yalnızlıkla yürüyen
Masalın aşığına sorduğun soruya aldığın cevap
Benim cevabımdır muhtemelen
“ben o yum, o da ben”
Bu masaldan esinlenen bir nesilden ne hayır gelirse
O şekilde bir aşkı tanımlamak işkencedir
Aşk o nedenle büyük bir işkencecidir
Kırbacının izi yüreğimdedir
Öyleyse
Aşk için yaşamak nedir
Umut bir sıcak gülümsemededir
Hepsi bu……
Kayıt Tarihi : 9.12.2005 12:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Oğuzkan Bölükbaşı](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/12/09/bu-bir-ask-siiridir.jpg)
OKUDUKÇA OKUNASI ŞİİR....
geçenlerde internette gezinirken aşağıda ki yazıyı gördüm..oğuzkan hocam madem sevginin,aşkın bu güzel şiirini yazmış, bu kelimelerin etimolojisini veren bu yazıyı da ben asayım istedim..
alakaya çay demlemek pahasına
sevgilerimle:)
işte yazı,
Sevgi gönlün tad duyduğu, lezzet duyduğu, beğendiği bir şeye meylidir. Yâni, bir meyil var, bir akış var, ama bu beğenmekten, sevmekten kaynaklanıyor, lezzetten, tad duymaktan kaynaklanıyor. Arapçada sevgi, meveddet ve mahabbet kelimesiyle ifade edilir. Biz mahabbeti muhabbet yapmışız. Mim harfi dudak harfi olduğu için, Türk telaffuzu üstününü ötüreye çevirmiştir. Aslı mahabbettir. Çünkü masdar-ı mîmî sigasıdır, mimi üstünlüdür.
Meveddet ve mahabbet denildiği gibi, hubb ve vüdd de kullanılmıştır. Seven insana muhib denmiştir, sevilene mahbub denmiştir. Habib denmiştir, mevdûd denmiştir. ... işte bu kelimelerle ifade edilen bir duygudur. Eğer bu duygu şiddetli ise, kuvvetli ise, buna aşk adı verilir. Bunun da doğrusu Arapçada esre ile ışk'tır ama, Türkçede onu aşk diye telaffuz etmiş büyüklerimiz. Galat-ı meşhur diyoruz böyle yaygın olan tatlı yanlışlıklara...
Şiddetli seven insana âşık derler. Sevilene mâşuk adı verilir. Edebiyatımızda bir Aşık Edebiyatı vardır; eline sazı alıp, diyar diyar gezip sevgisini sazıyla terennüm eden insanların ortaya koyduğu edebiyat... Divan Edebiyatı ondan hiç aşağıya kalmaz, aşk ve sevgi bakımından dopdolu şiirlerle lebâleb doludur.
ispatlarcasına.Okudum, okudum, okudum....
Yürekten kutlarım.
Saygı ve sevgiyle....
İstemediklerini bana bırak, ama sana ait olsun, seninle yaşamış olsun
Ben hayal kurayım mazoşist bir duyguyla
Bize öğrettikleri aşk masallarında kavuşmak ayıptır
Vuslatta aşk kayıptır
Terbiyem buna müsait
/ şimdi tamamen senin resimlerinle süslenmiş güzellikler, ben seyrediyorum/
serbest şiir yazanların gelip incelemesi gereken bir şiir.Üstelik bir konunun nasıl bölünmeden anlatıldığınında ayan beyan resmi bu şiir.şiir gibi şiir Oğuzkan bey.saygı ve muhabbetlerimle...
TÜM YORUMLAR (7)