Bu Bayram Da Gelemedim Anne!

Bu bayram da gelemedim anne!
Bu bayram da yordum gözlerini pencerede.
Saksıda ki sardunya da özlemiştir beni.
Hani ne de olsa geçen bayram öpmüştü ellerini.
Yüreğimdeki sonbaharlara inat dökmesin çiçeklerini.
Elinin değdiği yerden büyür baharlar bilirim.
Üzülme üzülme annem,
Ben sana ölürüm!

Bu bayram da gelemedim anne!
Öpemedim ellerini.
Doya doya sarılamadım sana.
Kollarına bırakamadım sıcaklığımı.
Bu bayram da beklettim gözlerini.
Yorduysam bağışla!

Sen en güzel kıyafetlerini giy benim için.
En sevdiğim lavanta kokusunu çek içine.
Sevdiğim şarkılar çalınca radyoda.
Kavuşmamızı ilk saate kur.
Eğilmek bize yakışmaz anne,
Eğilmek bize yakışmaz.
Dik dur!
Hani sancısa da yüreğim,
Fırlayacak olsa da göğsümden.
Nefes nefese sana koştuğumu bil.
Sen benim canımsın,
Ciğerimsin,
İki gözümsün,
Dara düştüğümde ki ilk sözümsün.
Ayağına taş değmesin anne.
Sensiz ölürüm, bil.

Avluda deli taylar gibi koşardım çocukluğumda.
Sen kovalardın ben kaçardım.
Erik dalından kiraz dalına,
Özgür kuşlar gibi uçardım.
Çocukluk ne güzel şey anne!
Dut karasından başka kara çalınmadı yüzüme.
Acımıyorlar bugünlerde ciğerine,
Acımıyorlar iki gözüne.

Bu aralar sancılıdır başım.
Bu aralar demir parmaklıklar arkadaşım.
Namlusuna mürekkep sürmüşüm kalemimin.
Çok mürekkep akıtmışım,
Çok mürekkep akıtmışım.
Bilmem kaç sayfa hak,hukuk yazmış kalemim.
Bilmem kaç sayfa zülfü yare dokunmuş mürekkebim.
Eli mürekkepli bir müebbetim.

"Çıplak ayaklı çocukları giydirememiş arsızlar.
Çalmışsınız ulan,yemişsiniz hırsızlar."
Ben de gazetemden güya böyle giydirmişim.
Büyük suçmuş meğer konuşarak işlemişim.

Bu bayram da gelemedim anne.
Kollarımda iki jandarma eri.
Üzülme üzülme!
Sönmesin gözlerinin feri.
Savunduğum;
Namustur,
Emektir,
Alın teri.
Eğilmiş bir terazinin kefesinde tartıyorlar beni.
Dönersem namerdim haktan geri.
Mütalaasız yazılan müebbetinizi,
Yırtar başınızdan atarım.
Korkmuyorum ulan sizden!
Paşa paşa yatarım!
Paşa paşa yatarım!