Bu Ayrılık Şiiri - Yorumlar

Mevlana Celaleddin Rumi
87

ŞİİR


1049

TAKİPÇİ

Kusuruma bakmayın benim, dostlar,
bağışlayın beni.
Ben davullara, bayraklara aldırmayan
bir padişahın yoluna düşmüşüm,
deli divane olmuşum.
Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben,
çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.

Tamamını Oku
  • Ümit Duysak
    Ümit Duysak 02.11.2020 - 14:34

    Tasavvuf deryasına dalmış bir Hak âşığıdır. İlmi, teşbihleri, sözleri ve nasihatleri bu deryadan saçılan hikmet damlalarıdır. O, bir tarikat kurucusu değildir. Yeni usûller ve ibadet şekilleri ihdâs etmemiştir. Ney, dümbelek, tambur gibi çeşitli çalgı âletleri çalınarak yapılan törenler ve âyinler, Hazret-i Mevlana’nın vefatından 3-4 asır sonra meydana çıkmıştır. Halbuki o, ney ve dümbelek çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları sonra gelenler uydurdu. 47 binden ziyade beytiyle dünyaya nûr saçan Mesnevî’sine, her ülkede, birçok dillerde şerhler yapılmıştır. En kıymetlisi Mevlana Câmi’nin kitabı olup, bunun da şerhleri vardır. Türkçe şerhlerinden, Ankara vâlisi Âbidin Paşanın şerhi çok kıymetlidir. Âbidin Paşa bu şerhinde, ney’in, insan-ı kâmil olduğunu ispat etmektedir.

    Mevlevîlik, cahillerin eline düştüğünden, bunlar ney’i çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi şeyler çalmaya, dönmeye başlamışlar. İbadete, İslam dininin yasak ettiği çirkin şeyler karıştırmışlardır. Hazret-i Mevlana, bırakın ney çalmayı, oynayıp dönmeyi, yüksek sesle zikir bile yapmadı. Nitekim Mesnevî’sinde diyor ki:
    Pes zî cân kün, vasl-ı Canan-râ taleb
    Bî leb-ü gâm mîgû nâm-ı rab.

    Manası şudur:
    O halde, Canana kavuşmayı, cân-u gönülden iste
    Dudağını oynatmadan, Rabbinin ismini kalbinden söyle.

    Bugün, bu tasavvuf üstadının türbesine sonradan konan çalgı âletlerini görenler, işin gerçeğini bilmeyenler, bu mübarek zatın çalgı çaldığını, bu aletlerin onun olduğunu zannetmektedirler. O hakikat güneşini yakından tanıyanlar, bunlara elbette itibar etmez. Zaten bu büyükler, şüpheli şeylerden kaçtıkları gibi, mubahları bile sınırlı ve ölçülü kullanmışlardır.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Arslan
    Ahmet Arslan 05.09.2017 - 23:49

    "Muhakkak ki Allah’ın evliyasına (dostlarına), korku yoktur. Onlar, mahzun olmazlar." şiir bu ayetin tefsiri gibi. Ama onun dostu olmak için nefisten, akıldan ve benlikten sıyrılmak lazım. Tam bir aşkla ırmağına dalmak lazım ki onun dostluğu kazanılabilinsin. son günlerde hadisi ve her şeyi red edenler gibi değil tam bir teslimiyet gerek. Hadisi ve aşkı red eden bu insanların asıl amacı nefisin isteklerine meşruiyet kazandırmak. halbuki ırmağa her şeyi bırakıp dalmak lazım.

    Cevap Yaz
  • Yavuz Bilgiç
    Yavuz Bilgiç 12.07.2017 - 07:27

    Cevap Yaz
  • Yavuz Bilgiç
    Yavuz Bilgiç 12.07.2017 - 07:27

    Cevap Yaz
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi 30.05.2015 - 15:51

    Mevlana'nın eserlerini yorumlayacak makama eremedik henüz :)

    Cevap Yaz
  • Erdoğan Savran
    Erdoğan Savran 15.04.2015 - 20:18

    Bende gelsem ey dost, gerçi yok demezsin ama! yanında yer varmı?

    Cevap Yaz
  • Hüsne Şimşek
    Hüsne Şimşek 27.06.2013 - 13:30

    Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben,
    çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.

    Cevap Yaz
  • Gülse Uygur
    Gülse Uygur 05.04.2013 - 10:54

    Muhteşem ötesi Aşkı anlamak isteyen bunları okumalı
    çünkü nefsi aşmaktır aşk..Allah arhmet eylesin...

    Cevap Yaz
  • Yunus Yücel
    Yunus Yücel 05.01.2011 - 14:50

    Mevalna yoklukta varlığı arayan insan dertli gönüllerin ilahi yansıması sen öldükten sonra hayatta zor dur allahı analamaya çalışmak, ilahi aşkı anlamaya çalışmak aşıklarla başacıkacak gücüm kalmadı yüreğim yandı senin şiirlerin şems ' e benim şiirlerim ' sana ağladı :((

    Cevap Yaz
  • Que Sera Sera
    Que Sera Sera 23.04.2010 - 00:09

    haydi ben bensiz geleyim ...
    sen sensiz gel...
    soyunalim iki can...

    gel
    gun boyle...aymaz oldugun yerde...
    cabuk gel ...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta