Sen ölümün rengiydin bana göre
Gözlerin hastalığıydı yüreğimin
Manasız sözlerin
Düş kırıklıklarının
Anlamsızlıkların anlamıydın
Sen göçebe aşklardayken
Ben yalnızlıkların adamıydım
Şimdi Hangi çırpınışlarda tükenmektesin
Sesin hangi kulağın telini titretir bilmem
Ve bana yaptığın günahın bedelini
Hangi dilenciye ödemektesin
Hangi dilencinin duası
Eritmekte utancını
Bir evsiz beklerken sabahı
Hangi yüzlere gülmektesin
Simdi belki içi boş mumya aşklardasın
Ne parçasıyım kederinin
Ne sebebiyim yasının
Yaklaşma üstümde bugün öfkem
Sakın tutma gemini kinimin
Tutma yasımı bugün ölürsem
Elbet Gün olur devran döner
Tüm umutların takılır kuşların kanadına
Bir uçurtma gibi yağmura tutulursun
Çocuğunu boğar gibi
Unutursun sevdalarını
Unutulursun
Yağmurlar inadına saçlarını bulur
Uykuların şeytanların oyuncağı olur
Yatamazsın
Firavun tutunur saçlarına
Aynalara bakamazsın
Bir ayrılık şırıngalanır kanına
Geceler Firavun gibi
Tutunur saçlarına
Kahrım yürür yüreğine
Uyuyamazsın
Bir şehir yıkıldı içimde senin için
Döndüm parkamla yağmurların arasından
Gülüşlerin bir fırtına gibi geçti
Bir vurgun gibi geçti ihanetin
Sen vurdun sırtımdan
Ben çekip gittim
Bu aşk berabere bitti
Hayrul Şen
Kayıt Tarihi : 9.2.2024 10:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!