Derin bir bağ kopukluğu bu...
Oturmuşum uçuruma manzaram beni seyrediyor ben yeri.
Alaca renkler karışmış şehrin içine dağınık duruyor;
Saçımız, yatağımız, hayatımız, sevgimiz gibi...
Geçmişe duyulan bir özlem bu...
Sıkılmışım can sıkıntısından daha da beterini arar olmuşum.
Gözlerim anlatır kısık ve kırık, solgun ve yorgun bakışlarıyla.
Anlamaya çalıştıkça içimde düşündüğüm boşluğumu.
Sahiplendikçe büyür, içimdekileri daha da ezer olmuşum.
Derin bir hisli çağırış bu...
Duyulamayacak kadar sessiz çığlıklarım yankılanıyor;
İçimde olduğu kadarı ile arşa kadar çıkartıp duyurmuşum.
Olayların içinde istemsiz şeytana canımı buyurmuşum,
Sustuğum kadarı kadar biriktirip sevdiklerime sunmuşum.
Derin mezarımdan duyuyorum inleme ve ağlamalar çoğalıyor.
Mesafesiz ulaşma çabası bu...
Nereye kadar ulaşabilirim bilmiyorum ufka elimi uzatsam.
Yakın geliyor dünyanın öbür ucu bile sadece düşündüğümde.
Ben bile erişilemeyecek kadar büyük bir kavram olsam.
Yine benden başka biri çıkıp da girmez olur zahmetine.
Sonun başlangıcı, başlangıcın da yeni bir sonu bu...
Seçeneklerimin arasından arasında olmayanı seçmişim.
Kalsam artık tek bir sonumda da kurtulsam acıdan şu...
Sonumu muhteşem hazırlamış mükemmelliyetçi hislerim.
Kayıt Tarihi : 12.11.2023 15:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!