Emekli oldum, aldım brodveyi.
Asfaltta da gidişi, gayet iyi,
Allah’tan isterim, ben daha neyi.
Her işimi görürdün, brodveyim.
Canım gibi bakardım, ben sana.
Bir kusur koyup da, sermezdim una.
Sefer, Andırın-Kadirli yoluna.
İyice alışmıştın, brodveyim.
Üç temmuz Pazar, Andırın dönüşü.
İki bin beşin, acayipti düşü.
Hacı veli uşağının da, döşü,
Böyle, nettin beni brodveyim.
Tekerin bir anda, sola doğru kaçtı.
Kayalıklar, bizlere ölüm saçtı.
Kısmet kapımızı da, Allah açtı.
Sırtıyın üstü düştün, brodveyim.
Babayla oğul, çıktık arabadan.
Öyle, pek fazla, bir yara almadan.
Allah’a şükür, kötürüm kalmadan,
Yaratana, bin kurban brodveyim.
Bir Hızır oldu, orman işletmesi.
Tokmaklı pikabının, geldi sesi.
Hiç gelen olmasaydı, işin tersi.
Halimiz ne olurdu, brodveyim.
Tokmaklının doktoru, tuttu rapor.
Jandarma komutanı da, oldu kor.
Bijon Ali, sende Hızır acil ol.
Hurdaya döndü, benim brodveyim.
Kadirli pas, Osmaniye son durak,
Acele uyuşturup, dikiş vurak.
İşi bitirip, Kadirli’ye varak.
Beni perişan ettin, brodveyim.
Hemen kurban kestim, erkek bir meyi.
Hocaya da okuttum, elif be yi.
Senin yerine koydum, doğan leyi.
Ama, sen başka idin brodveyim.
Yedik, çukur ovanın sıcağını.
Yakamadık, yaylanın ocağını.
Terlettin, Paksoy’umun bacağını.
Sen de, hurdaya gittin brodveyim.
Kayıt Tarihi : 25.1.2011 09:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!