ne olur bozulmasın bu sihir
bozmayalım
bir sonrası olmayacağını bilsekte
aynı rüzgarın önündeki yapraklar gibi
ahenkle savrulalım hayatın kollarında
gecikmiş mevsimlerde doğan güneşin
mutluluğunu yaşayalım
bir yaşlıya gösterilen hürmet gibi esirgemeden
çok görmeyelim nefesi kendimize
kör kurşunla vurulup düşen özgürlük savaşcısı gibi
gururlu, mağrur yaşayalım
hapis hayatlarımızda özgürlük türküleri mırıldanarak
imkansızlığın içindeki ışığı yakalım birlikte...
çöl topraklarının kısırlığında inadına yaşam savaşı veren
çiçeğin tutunma savaşı gibi cesurca
yanacaksak aynı ateşte yanalım başımız dik
dar sokaklarda sıkışıp kalan hayallerimizi yaşatalım
aşkla
mutsuzlukları toplayalım yüreğimizin kumsalından
atalım okyanusların dipsiz kuytuluklarına
umutla
gecenin esrik sarhoşluğunda
şarkılar söyleyelim çocuk yüreklerimizle
dokunalım bulutlara
ağlatalım
ıslanalım sırılsıklam
bak düş kırıklıkları döküldü
çocuk sevinci bilyeler gibi yuvarlanarak yerlere
haydi
gözbebeklerini bırak belleğimde
kalp atışlarımızın eşliğinde
teninin buğulu kokusuyla birlikte
Kayıt Tarihi : 17.7.2012 12:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (43)