İki kelam edemez cühelânın,
İnsanları güttüğü zamandayız.
Pâhâ biçilemez altın helânın;
Ortasına ettiği zamandayız.
Arsız giyim ve çıplak kuşamların,
Şampanyasız bitmeyen akşamların,
Riyâkârlık dolu lüks yaşamların;
Gözümüze battığı zamandayız.
Fakir ezildi altında balyozun,
Bulamaz parasın iki gazozun...
Yalan makinesi kart bir horozun;
Akşama dek öttüğü zamandayız.
Evlenmeden sevip, sayıp, okşayıp,
Tahammül bitince bıkıp, boşayıp...
Kötülerin doksan, yüz yıl yaşayıp;
İyilerin gittiği zamandayız.
Camiye abdestli gelmeyenlerin,
Garibin yüzüne gülmeyenlerin,
Helâli, haramı bilmeyenlerin;
Bine binler kattığı zamandayız.
Maddiyât olmadan seven kalmadı,
Yaktılar dağları keven kalmadı.
Dostumuza bile güven kalmadı;
Söz-sohbetin bittiği zamandayız.
Çok değeri olur işi laftanın,
Yedi günü yatıverir haftanın.
Saatlerce din anlatan softanın,
Akşam kafir yattığı zamandayız.
@a_z_y
Ahmet Zekeriya Yıldız
Kayıt Tarihi : 4.6.2020 17:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!