Bozkırın Kızı Şiiri - Mutlu Tosun

BOZKIRIN KIZI…

Madem gidiyorsun…
Madem gidecektin…
Mademki gittin…
O zaman dinle…

Gittiğin büyüklük kadar MUTLU ol...
Gülebildiğin kadar MUTLU ol...
Keyif aldığın kadar bensiz olduğun hayatta...
Hep yüzün gülsün...
İstemem bir gün dahi ağlamanı...
Düşünemem senin gözlerinden akan bir damla yaşı...

Ne isterim biliyor musun?
Hep ruhun, gözlerin gülsün isterim...

Hiç düşünme beni maviş...
İstemem gayri düşünmeni...
Ne beni an ne de beni düşün...
Yaşayabileceğin kadar yaşa...
Koşabileceğin kadar koş...
Unutabileceğin kadar unut...
Ama beni düşünme...
Düşünürsen eğer beni daha çok yaralarsın...
Ağlatırsın, üzersin beni...
Canımı yakan sen olsan da...
Ani bir gidişin boşluğuna bırakanda olsan...
Sana diyeceğim tek şey: mavişim...

Her zaman, MUTLU’luğu ara hayatta bundan sonra...
Yeni hayatın sana vereceklerini düşün...
Artık kendini, aileni, sevdiklerini düşün...
Geriye bıraktığın çok şeyi unut...
En çok da beni unut...
Düşünüp de vicdanını kanatma...
Sen yaptığınla övün mutlu kal...
Ben yaptığımla gurur duyayım...
Pişmanlık olmasın hiç sende...
Çünkü ben daha çok kanarım...
Keşke demiyorum...
Eyvahlar olsun hiç demiyorum...
Yaşanacakmış, olacakmış ve oldu...

Bilir misin kader diye bir gerçeklik var...
O ne derse o olur...
Sende kendini böyle avut gitsin...
Nasıl olsa ben sende hiç eksik bir şey görmedim...
Bunları da hiç görmem olur biter...

Her şey güzel olsun bensiz olduğun hayatta...
Ağladığın bir günün dahi olmasın...
Düşünüp de kendini üzdüğün gecelerin hiç olmasın...
Kimseler seni sevgisiz bırakmasın...
Gözlerin nemlenip geçmişe sürüklemesin seni...
Sen hep mutlu kal ve öyle kal hayatta...

Bana yalan söylediysen eğer ben unuturum...
Ben varken kollarında, başkasına düşlendiysen...
Onu da unuturum...
Bana bağlanmayıp sevgime karşılık veremediysen eğer...
Onu da düşünmem...
Merak etme...
Çok acı çeksem de...
Çok ağlasam da evimin odalarında...
Yine unuturum...
Çünkü dedim ya sana;
Kader diye bir gerçeklik var...
Kadere boyun eğdim ben her zaman...
Sende boyun eğ ve teslim ol...
Kaderin sana neyi yaşatacaksa onu yaşa...
Ama her zaman mutlu ol...

Beni düşünmeni hiç istemem...
Eğer ki beni düşünecek bir fenalık yapacaksan...
Ben hiç dayanama buna...
Mutlu olmadığını düşünür daha çok üzülürüm...

Gittiğin hayat sana mutsuzluk verirse,
Sevgiler eksilir, sıradanlaşırsa,
Ruhun körelir, artık kanamazsa,
Değer görmediğini anlarsan,
Gözlerin uzaklara bakıp dalarsa,
Beni düşün, göreceksin ki ben hep ordayım...
İşte O zaman beni düşün…

Yalnız kalırsan geceleri,
Soğuk gecelerde üşürsen,
Bir gece ansızın canın dondurma çekerse,
Gözlerin boşluğa dalarsa,
Acıkırsan bir vakit ve seslenecek bir ses bulamazsan,
Kahve çekerse canın,
Kızarsan bir şeylere,
Bağırıp çağıracak kimseler bulamazsan,
Beni düşün hep,
Bil ki ben hep orda olacağım...

Aslında istemem beni düşündüğün anları...
Ne isterim biliyor musun?
Beni düşünemeyeceğin anları yaşamanı isterim...
Çünkü ben sana kötülük biriktirmedim...
Her zaman iyilikle geldim...
Senin için her zaman iyi olanı istedim...
Her zaman da isteyeceğim...

Sana artık hayallerimden, umutlarımdan bahsetmiyorum...
Yaşayacağımız güzel günleri hiç anlatmıyorum...
Kendimi hiç anlatmıyorum...
Çünkü bir manası yok anlatmanın...

İlk gün bana nasıl geldiysen...
O gün Yüreğime nasıl kocaman bir heyecan bıraktıysan...
Ben her zaman o heyecanı yaşayacak...
Ve o sevgi ateşini hiç söndürmeyeceğim...
Kendimle ve bana ait olan gerçekliğimde yaşayacağım...

Her şey, her güzellik sana koşsun isterim...
Bakınca bir şeylere, gözlerin gülsün isterim...
Hiç ağladığın zamanların olsun istemem...
Kır çiçekleri gibi rengârenk ol isterim...
Çocukların olsun isterim...
Hem de boy, boy...
İstediğin isimleri koymanı isterim çocuklarına...
Onlarla mutlu olmanı isterim...
Onlara şirinlik yapmanı isterim...
Bazen anne gibi, bazen arkadaş gibi ol isterim çocuklarınla...

Şairin dediği gibi:
En güzel rüzgârda raks etmeni dilerim...
Denizlerin en mavisini seyre dalmanı isterim...
En kuytu ormanlarda dolaşmanı isterim...
Çiçeklerin en solmazını koklamanı isterim...
Toprakların en bereketlisinde umutlar yeşertmeni isterim...
Hava kadar mübarek ol isterim...
Ekmek kadar kutsal olmanı dilerim mevladan...
Evinde şenlik olmanı...
Bahçelerde bahar...
Gökyüzünde yıldız olmanı isterim...
Rüzgârlar ve kuşlar güzelliğini SEZ... Diye haykırsın isterim...

Bahçeli bir evde güzel günler yaşamanı isterim...
Doğayla, denizle, mavilikle düşler kur isterim...
Sevdiklerin bileğinden tutsun isterim...
Çünkü insanın can damarıdır orası...
Ayaklarının altından öpülmeni isterim...
Ayak parmakların öpülsün isterim...
Saçlarını kimseler çeksin istemem...
Onu sadece ben yaptım, benimle kalsın isterim...

Uzun lafın kısası...
Sen, maviş;
Her şeyde,
Her zaman diliminde,
Her coğrafyada,
Günün her anında,
Mutlulukla kal isterim...

Gittiğin her yeri beğenmeni isterim...
Tattığın her leziz tattan keyif almanı isterim...
Yeni yerler keşfetmeni,
Yeni mekânlar tanımanı,
Dünyayı dolaşmanı isterim...

Senin için hiç istemediğim olaylarla karşılaşırsan eğer:
İşte o zaman beni düşün; ama bana belli etme...
Şayet bir gün üzülür ve acı duyarsan...
Sana uzatılan bir el bulamayıp, umutsuzluğa sürüklenirsen...
Ve kendini çaresiz, yalnız bulursan...
Beni düşün...
Beni düşün...
Beni düşün...
Bil ki bıraktığın yerde...
Bıraktığın gibi...
Bıraktığın o adam...
Seni bekliyor olacak...

Hoşçakal güzel kız...
Hoşçakal maviş...
Hoşçakal tavşi...
Hoşçakal sevgili...
Hoşçakal MUTLUluk...
Hoşçakal başkentin güzelliği...
Hoşçakal kalbimin mührü...
Hoşçakal yağmurun sesi...
Hoşçakal evimin sıcaklığı...
Hoşçakal uğruna her şeyi göze aldığım...
Hoşçakal en kutsal ibadetim...
Hoşçakal bedenimin sahibi...
Hoşça kal ilk ve son helalim…
Hoşça kal namusum…
Hoşçakal evimin şenliği...
Hoşçakal soframdaki ekmek parçası...
Hoşçakal gülüşümdeki gizem...
Hoşçakal denizlerin mavisi...
Hoşçakal sigarımın dumanı...
Hoşçakal parmakları güzel...
Hoşçakal en renkli ojelerin simgesi...
Hoşçakal sevgimi haykırdığım...
Hoşçakal bırakmam seni dediğim...
Hoşçakal soframı paylaştığım...
Hoşçakal her şeyimi paylaştığım...
Hoşçakal şirinlik abidesi...
Hoşçakal yollarına koştuğum...
Hoşçakal en zor anında çağırdığında, sana koşmak istediğim...
Hoşçakal,hoşçakal,hoşçakal...
Hoşçakal bir ömür boyu bekleyeceğim...

Eğer, bir gün;
Hiçbir coğrafyada beni hissedemezsen...
Beni göremezsen, beni duyamazsan ruhunda...
Bil ki ölmüşüm...
Ama üzülme...
Rahat ol...
Ve bir gün tekrar duyduğunda sesimi gök kubbede...
Hatırla ki işte o gün mahşer günüdür...
Ortalığa düşmüş SEZ... Diye bir ses duyacaksın...
İşte o benim...
Seni arıyorumdur...
Cennetime almak için...
Mevla’m seninle olsun MAVİŞİM...

Mutlu TOSUN
28/07/2018