BOZKIRDA GÜL SUSUZLUĞU
Serimize sevda düşmüş bir kere
çöle dönmüş yangın yeri tenimiz,
Karanlığın bağrında kaynayan katran kuyuları
Kör yüreklerde inleyişleri geleceğin
ne bir yıldız ışıltısı düşlerimizle kucaklaşan
ne neltem esintili mahmur sabahlar
kemiriyor sessizliği mezarlık böcekleri,
Ve sen yitirdin sevincini toprağımızda
Susuz bırakılmış mor bir gül tomurcuğu gibi...
Artık kahırlı bir bozkır yalnızlığı günlerimiz
Göklenguyı sazlığının sızlanışında,
Orta yerinde erken bir haziran kuraklığının,
Solmuş umutların gırtlakta tıkandığı
yıldızsız şehir akşamlarının altında
ve örümcek ağı bir ressam tablosu toprağın alnı
kurutuldu tomurcukları sabahlarımızın...
Öylesine içten içe çürüten
emsiz ölüm afeti sevdasızlığı yüreklerimizin
Simson çölünde kavrulan bir Şubat gününde,
Oysa toplumsal bir sevişmeydi yaşam
yokla varı bölüşmeydi,
Şimdi ateşli silahlarla kötürümleşmiş
bir geçmiş sürünür ayaklarımızın dibinde...
Gecede tek başına bir yıldız yalnızlığı ömrümüz
Bozkırın ortasında taze gül susuzluğu
erken yangınında kurak bir haziranın,
Kardelen baharı muştulamaz doruklarda
Şubat alazında kıpkızıl Ayerrock kayalarının
gölgesi serinletmez çatal dilli kertenkeleleri
Bürümez stepleri çiçekli çayırlar
Yavru ceylanların kan kokusunda geleceği
burunları kanlı kedi köpek soyunun
Yaşamsızlığın gümrük kapıları ölüme gidilen
banka kodamanlarının
elleri silahlı çomarlarının
üstüne üşüştükleri petrol alanları,
Yer kapkara zift
gök kapkara duman
ne zaman kurtulur kimbilir
sabahın cıvıltıları
baharın efil efil esmesi yüreklere
ve masmavi ufukları göğün
kanlı sultasından
adına banka denilen tefeci canavarın...
Gecelerimizi aydınlığa ulaştıransın
Yolumuzu yare kavuşturansın
sönmeyen umutların gelincik sevdası
dünümüzü yarınlarla kucaklaştıransın,
Kanayan gecelerin bağrını delen
güneşli düşlerimizin allı goncası
kopsa da kollarımız zulmun darında
yeşertir gözlerimizde ölümsüz gülüşleri
kum deryasından uzarcasına göğe dalların....
Uyanırız bir sabah
bomboz tablosunda erken bir haziranın
sabahın sağır sessizliği inerken yüreğe
geceden kalma küf kokularıyla çürümüşlüğün
ve ufkun ötesinde daha paramparçayken gök
Bir mor gül açılır gündoğumlarınla
uzatarak kollarını yaşanmamış günlere
serinletir yanan tenini zamanın...
15/7/2012
Mehmed SarıKayıt Tarihi : 2.9.2012 09:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeniyle okudum yazarım
dürüst sade paylaşımlar
her zaman saglam yürekten
inci gibi dizilir
ellerine saglık diyorum kutlarım
bomboz tablosunda erken bir haziranın
sabahın sağır sessizliği inerken yüreğe
geceden kalma küf kokularıyla çürümüşlüğün
ve ufkun ötesinde daha paramparçayken gök
Bir mor gül açılır gündoğumlarınla
uzatarak kollarını yaşanmamış günlere
serinletir yanan tenini zamanın...
Etkilenerek okuduğum şiirinizi yürekten kutlarım, tebrikler...
TÜM YORUMLAR (14)