BOZKIR ÜÇLEMESİ
Bir bozkır üçlemesinde;
Sıcak yakar, sineleri sarınarak.
Dere tepe yangın yeridir sanki,
Alev eser ağustos gecelerinde
Alev solur bozkırın insanı,
Sinesine alev sarınarak.
Bir bozkır üçlemesinde insan;
Bakır tenli, yanık suratlıdır.
Yaz aylarında yanar bağrı,
Gayri yanan yiğit bağrıdır,
Alev solur bozkır insanı,
Ağustosta alev sarınır.
Bir bozkır üçlemesinde insan;
Suya hasret, toprağa hasret;
Güneşin kutsiyeti tütsülenir;
Gecenin göğsünde ay gezinir;
Yıldızlarla birleştirir bahtını,
Bozkırın ortasında yiğit gerinir.
Bir bozkır üçlemesinde insan;
Dünya insan görmemiştir;
İlkbaharında sonbahar güneşlenir;
Bitmeden doğar gün yeni baştan;
On beşinde kemale erilir.
Bir bozkır üçlemesinde insan;
Havaya, suya, toprağa imrenilir.
Sarınır ruh bozkırın inceliğini,
İnsanlık murad alır, insanlık dirilir.
Hava suya, su toprağa, toprak tene karışır;
Can bulur tabiat ana bozkır sıcağında;
Kötülükler yer bulamaz, şeytan taşlanır.
Bir bozkır üçlemesinde insan;
Toprağa bereket gelir.
Sürüyü çeken alabaş erkeçtir.
Süngüsü saplanır toprağa sümbüllerin,
Gelincik çiçeği burada gelinlenir.
Kınalı bir tazenin gözlerinde,
Mahmuzlanarak hayat canlanır.
Bir bozkır üçlemesinde insan;
Baharla yeniden çeliklenir.
Bir yeniyetmedir çiğdem çiçeği,
Toprağın bağrına kurulup, diklenir.
Oynak uçuşlarında kırlangıçlar,
Güne hızlı ve oynakça çöreklenir.
Bir bozkır üçlemesinde insan;
Kavalında kuru dere seslenir.
Gel-gitlere başlar bulut, gün ışığında;
İğde gölgesinde gün serinlenir.
Bozkırın ortasında insan,
Ağustosta güneş gerinir.
Çankırı - 12.11.2000
Sadık SoftaKayıt Tarihi : 27.1.2004 23:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)