Bozkır'ı Takdimimdir Şiiri - Ali Ulvi Ülker

Ali Ulvi Ülker
7

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bozkır'ı Takdimimdir

Niyetim O’nu iyice anlatmaktır;
Tanıtılmaya hasret ilçemdir Bozkır.

Türkiye’m, Dünya da cennet bir ülkedir,
Bozkırım, Konya’da cennet bir ilçedir.

Tarihin koynundasın, dokuz bin yıldır.
Bilinmeye susamış ilçemdir Bozkır,

İzorya, Romalı, Bizans falan filan,
Geçmişte Bozkırımı etmişler talan.

Leontopolis adı gitmez hoşuma,
Bizden isim lâyıktır bu topraklara.

Zaman gelmişti artık ad alacaktı,
Bu ad’la bu topraklar yaşayacaktı.

Yazı Kolu uç Beğ'ini ağırladı,
Dağ kolundakiler de Beğ'e bağlandı.

Yiğitler yiğidi Bozkır Beğ’di adı,
O’nun yadigârıdır ilçemin adı.

Bozkır Beğ’den miras; yiğitlik ve mertlik,
Mazluma hiç, zalime hep var efelik.

Ayırmak gerektir, “Bozkır”la, “bozkır”ı,
“Bozkır” bir Beğ ismi, “Bozkır”sa kır adı.

Selçuklu, Karamanlı ve de Osmanlı,
Topraklarında yeşerdi, hür yaşadı.

Onlardan öğrendik hürriyet aşkını,
Maziden âtiye taşırız Bayrağı.

Eskiden maden ocaklarında varmış,
Halkım “Sirıstad”ı hemen yakıştırmış.

Sirıstad diye halâ söylenir Bozkır.
Çarşamba’n Kevser'e benzer cennet Bozkır.

Sembolümüz Türk Bayrağı: Ay’la Yıldız,
Kucak açtık kardeşim, değilsin yalnız.

Mustafa Kemal oldu Türk’e komutan,
Birlikten kuvvet doğdu, korktu hep düşman.

Bayrağı yere düşürmedi Atatürk,
Emaneti korur; her Bozkırlı, her Türk.

Millî Mücadele’de verdik çok şehit,
Vatan sana can feda: Oluruz şehit.

Yeni Devletimiz, yeni Cumhuriyet.
Atatürk’ü sever Bozkır, sever millet.


Sensin Bozkır’ım, ezel-ebed köprüsü,
Doğu’nun, kuzey’in güney’e köprüsü.

Ahırlı, Yağlıyük ayrıldı üzüldük,
Hasretleri gönlümüzde çok ağır yük.

Can suyumuz oldu, hep Çarşamba Çayı,
Bozkır’lı keyfiyle yudumlarız çayı.

Batırık, tahin, pekmez, elma ve armut,
Meşhur eder Bozkır’ı, onlarda umut.

Etmeyesin dost-düşman bize nazarı.
İş ve tanış günüdür: “Cuma Pazarı”.

Tam on adet bizim şirin kasabamız:
Biz onların, onlar da bizim canımız.

Son yıllarda orda yok artık ağlayan,
Çat değişti, gülüyor şimdi Çağlayan.

Susam, olur tahın, gider nerelere?
Tanıtır Bozkır’ı âcizane Dere.

Gökdere nazlı akıyor vadi içi.
Gederet’ti adı, oldu Dereiçi.

Gökdere kıyıları yapılmış bağlar,
Mert ve yiğitler obasıdır Hamzalar.

Harmanı, elması ve Sorkunca’sı var,
Meyre değişerek olmuş Harmanpınar.

Büyük yerdir, mahalleleri Aydınlık,
Tarih eserleri şahane Hisarlık.
Belören, Koçaş, Kuzören vermiş hep kan,
Bunlarla kasaba olmuş Sarıoğlan.

Çarşamba'nın koynunda tarih çok yorgun,
Şehit Berat’lı, halkı yiğit genç Sorkun.

Perşembe de yaşlılardan aldım öğüt,
Mazim deki ismi şanla taşır Söğüt.

Tarih, kültür, ozan ve Gazi orda var,
Hocaköy’dür eski adı can Üçpınar.

Kırk pare olmuş, cennettir köylerimiz,
Kırk defa Maşaallah’la sözlerimiz:

Yalçınkaya çeşmenden su içen kanar,
Bozkır’a yakın şirin köy Akçapınar.

Okuyup, yazıp bileni hep umutlu,
Kültürde, birlikte öncüdür Armutlu.

Yağmur kar yağar, yolları olur hep yaş.
Gurbete insan ihraç eder Arslantaş.

Bozkır' in geçidisin kıvrım yolunla,
Tümtürk'le “Şehit Berat”lı Aydınkışla.

Altın ışık gönderir güneş doğunca,
Kendi yağıyla kavrulur Ayvalıca.

Çoğu hep göçmüş, gurbete taşınmışlar,
Babuç ve mes’iyle meşhur Babuççular.

Yiğitleri mesken tutmuş İstanbul’u,
Sopran’dı eskiden, şimdiyse Bağyurdu.

İlkbahar geldiğinde yeşile boyan,
Kışın çok sert geçer. Hazır ol Baybağan!

Çok insanın gidip olmuş Avrupa’lı,
Unutamaz ki seni, korkma Boyalı.

Meyvesi var, evleri var, imanı tam.
İnsanları gurbetçi köyümüz Bozdam.

Yeşilliği sanki başına olmuş saç.
Ocakları ile ünlü Elmaağaç.

Fakirlik insana verir çok acılar,
Fukaralık çekmeyesin sen Hacılar.

Zirveye köy kurulup, oturmuş dostlar,
Adı, insanı güzel Hacıyunuslar.

Bozkır'da tarih şahidi pek çok köy var,
Bunlardan birisi de işte Işıklar.

Aman Mevlâm hepimizi koru, kayır.
Kılıç Dere’siyle ünlü Karabayır.

Horasan erleriyle başlar başlangıç,
Türk-İslâm olup, yaşar Karacaardıç.

Çarşamba başına gelip yurt kurmuşlar.
Medresesiyle namlı Karacahisar.

On ikiden vurur keskin nişancılar.
Her sene toplan, şölen yap: Kayacılar.

Hasan Hocam gitti, yüreğim yanar.
Şehidim sana emanet Kayapınar.

Lezzetli karpuzundan gittik almaya,
Tırmanıp, indik: Şirin köy Karayahya.

Millî Kültürümüze en canlı tanık:
Oğuz Atam’dan adını almış Kınık.

İdaresi; İli Konya, İlçe Bozkır,
Pekmezin pek leziz olur Kızılçakır.

Madenin bulunmuş duyduk. Gitti nere?
Vatana asker gönderir hep Kildere.

Rüzgârı bazen sert eser, bazen ılık,
Çileğin, kirazın güzeldir Kovanlık.

Küseğen ve şelâlesi var. Yok kıraç.
Ceviziyle bilinmektedir Kozağaç.

Balık tutan insan sevinir çocukça,
Çarşamba vadisi sonundadır Kuşça.

Er Durmuş Ali’m olmuş toprakta tanık,
Şehit Berat’ı aldın Küçükhisarlık.

Fart’tan sonra ki köy yüksekte birazcık.
Mavi Boğaz’a geçit verir Pınarcık.

Elması, armudu, üzümü pek tatlı.
Bura Kürşad Ağa’mın otağı Sazlı.

Bozkır'a dağlardan açmış sanki kucak,
Yaylalara geçit vermekte Soğucak.

Yetmiş yedi minareli vardır başı,
Bekele değişip, olmuş Tarlabaşı.

Hocasıdır Bozkır’ın Sıraç Taşbaşı.
İlyas ruhlu yiğitler köyü Taşbaşı.

Piknik yeri korusunda var arısı,
Tarihi korumuştur Tepearası.

Gurbetteki civanlar köye dönünce,
Şenlenir haneler, sevinir Tepelce.

Asırlara şahit antik kent Zengibar,
Tarih belgesi güzelim Ulupınar.

Bozkır Üçpınar yolu biraz ortaca,
Adın gibi yalnız değilsin Yalnızca.

Folklor malzememizin ana kaynağı,
Sanatkâr insanların yurdu Yazdamı.

Köyü kendisi kurmuş adı: İlbeği,
Beğ torunları mekânıdır Yelbeği.

Geçidi var, yol verir Hadim’e bu köy,
Yeniliklerde hep öncü ol Yeniköy.

Allah yeşil yaratmış, olmaz mı seven?
Bozkır'a ilk ürünü sunar Yolören.

Havamız ve suyumuz yaratandan sert,
Çok şükür Allah'a, insanımız hep mert.

Bozkır’ı takdimimdir der: Müdüroğlu.
Bozkır’la mutlu, Bozkır’ın kızı, oğlu.

Ali Ulvi Ülker
Kayıt Tarihi : 14.10.2006 12:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Ulvi Ülker