Takvimden kopmuş, on iki yıllık özlemin sesi
Hicran gölgesinde, hisli bir yankıymış hayat
Kara iklime bürünmüş, artık bu halvet şehri
Sensiz musalla taşına benzemiş garip Yozgat
Uğultularla gülermiş, kuzeyin sert rüzgârı
Bulutlara gizlenirmiş, o mavi renkli gökler
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.