söyleseydin
kahvaltıya bir çatal bir bardak daha koyardım
simitçinin geçmesini senin için beklerdim
birlikte çıkardık sabah yürüyüşüne
gülleri sulardık başka kokardı senden sonra onlar
radyoyu açar eski şarkılar dinlerdik kahvelerimizi yudumlarken
"
...madem ayrılmakmış muradın / niye beni ateşlere yandırdın..."
nasıl dokunurdu buluşmadan ayrılığı düşünmek
kuşlar deli dolu, perdelere kanat vurup enginlere savrulurdular
aşk bağışlardık birbirimize
kendiliğinden birbirine dokunurdu ellerimiz
boşuna beklettin beni
simitçi çocuğun sesi taa ötelerden geliyordu
uğramadı bu sokağa
hiçbir dalda gonca görmedim
kuşlar kumsaldan denize doğru süzülüp kayboldular
o gün kimselere açmadım kapımı
hiçbir şeye sığmadı içim
yalnızlığımın öteki adı oldu sensizlik...
yalandan bari bir şeyler söyleseydin...
Kayıt Tarihi : 6.1.2025 17:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!