Otuz sekiz yaşındayım,
En deli çağımın,
Mermi özlemleri göğsümde…
Belâya dik gidiyor gövdem,
Bakışım poyraz soğuğu…
Otuz sekiz yaşındayım! ..
Ardımda bıraktım,
Tüm aşk bildiğim yanılgıları.
Elimde kezzap şişesi gibi özlemler,
Sana birikmiş…
İçerim bir yudumda,
İmanıma içerim…
Har olur ciğerimi yakar mısın?
Çocukluğuma verip.
Isıtır mısın ellerimi,
Hani; o kar, tipi sırtıma yağarken…
Otuz sekiz yaşındayım,
Hani senin en deli çağının yaşında…
Hadi bana çocukluğumu yaşat,
Bir tokat at,
Sen olduğunu bileyim…
Yanağımda ellerini hissedeyim…
Otuz sekiz yaşındayım,
Vur bana…
Vur da sevildiğimi bileyim…
Sessizliğin…
Sessizliği…
Sessiz…
Baba…
20/05/2010
Ömer TomrukKayıt Tarihi : 20.5.2010 12:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Güçlü kaleminizin hiç durmamasını dilerim...Yüreğinize kadar gelen kaleminizce nakşedilsin... Saygılarımla..
Bazende bir nasihat bin musibetten hayırldır, dinleyene! zira mübarek peygamberimiz(sav): üç kere,' DİN NASİHATTİR' buyurmuş!
'BAZEN BİR KELİME SEBEB-İ NECAT MEDAR-I RIZA OLUR!'
Elbette ki arif olanlar için, bazen ariflerede tarif gerekir, çünkü onların da ayakları sürçebilir! malum; 'beşer ,şaşar' demişler!
Hayırlı çalışmalar.
ANLAMLI VE GÜZEL BİR SERBEST ŞİİR.
TEBRİKEDERİM.......HALİLŞAKİR
TÜM YORUMLAR (5)